
İnterferon TAU
İnterferonlar çok çeşitli. İnterferon TAU ise sadece ruminantlarda (geviş getiren hayvanlarda) ortaya çıkan bir interferon.
İnterferon TAU (IFNT) inek, koyun ve keçilerde gebelik için bir tanışma proteinidir. Embriyodan rahime (uterus) gönderilen bir sinyaldir.
Tohumlamadan sonra yumurtanın (oocyte) sperma tarafından döllenmesi sonucu oluşan zigot yumurta yolunda (oviduct) çeşitli safhalar geçirerek uterusa düşer. Embriyo halini almış olan zigot rahime yerleşecek ve yuvalanıp kan damarlarıyla anneye tutunacaktır. Embriyo rahim içinde korunacak, beslenip büyüyecektir. İşte bu sırada embriyo utreusun “kapısını çalar”. Yerleşip oturmak için izin ister. Bu bir tanışma törenidir. Tanışma proteini (tek zincirli aminoasit) ise interferon TAUdur. Embriyo ve rahim, her ikisi de sağlıklı ise tanışma gerçekleşir.
İnterferon TAU sadece tanışmayı sağlamaz. Uterusun gebeliğe hazırlanmasını, rahimde gebelik için gerekli ortamın oluşmasını da sağlar. Damarlaşmayı başlatır. Hormonları ayarlar. Gebelikte olması gereken hormonların oluşmasını, gebelikte olmaması gereken hormonların geçici bir süre ortamda olmamasını sağlar.
Corpus Luteumun (C.L, sarı cisim) yumurtalık üzerinde yer almasını sağlayarak gebelik hormonunu yani progesteron (P4) salgılanmasını başlatır. Tam aksine gebe ruminantlarda olmaması gereken östrojen ve oksitosin hormonlarını geçici olarak kısıtlar. İnek (veya koyun keçi) artık kızgınlık göstermez. Gebeliğin devamı progesteron (P4) hormonu ile sağlanır.
İnterferon TAU embriyonun trophectoderm’den kaynaklanan trophoblast hücreleri tarafından salınır. Her şey yolundaysa rahim sinyali alır ve nidasyon (rahime tutunma) gerçekleşir.
Ne yazık ki bazen bu safhada çeşitli sorunlar sebebiyle her şey yolunda gitmez. Uterusa kadar gelen embriyo rahim içine yerleşemez. Uterusa yerleşemeyen embriyo ölür. “Erken embriyonik ölüm” adı verilen durum ortaya çıkar. Gebeliğin diğer safhalarına geçilemediği için inek tekrar kızgınlık gösterir. Hayvan sahipleri bu durumu “döndü”, “çözdü” veya “döl tutmadı” olarak nitelerler. Çünkü interferon TAU eksik kalmış ve görevini yapamamıştır.
İnterferon taunun oluşmaması, embriyo ile uterusun iç katmanı olan endometriumu tanıştıramaması hangi sebeplerle ilgilidir
Başlıca sebep genel olarak strestir. En önemli stres sıcak stresidir. Yaz aylarında, özellikle aşırı sıcaklarda, döl tutmama sorunlarının arttığını hepimiz biliriz.
Besleme ilgili stresler de söz konusu olabilir.
İlk akla gelen enerji yetmezliğidir. Özellikle doğumdan sonra hızlı ve aşırı miktarda zayıflayan ineklerde ortaya çıkan bu sorun ile meydana gelen IGF1 (insülin benzeri büyüme faktörü1) eksikliği enerji yetmezliğinin en belirgin işaretidir.
Besleme ile ilgili stresler arasında aşırı protein alımı ve rahim ortamının bozulması da sayılabilir.
Ayrıca merada otlayanlar için fitoöstrojenik bitkiler (östrojen içeren bitkiler, çayır üçgülü, yeraltı üçgülü) sorun oluşturur. Merada bulunan zehirli bitkilerin tazeyken tüketilmiş olması da sorunlar arasındadır.
Stres yaratan önemli faktörler arasında toksinler de vardır. Mantar -küf toksinleri (mikotoksinler) büyük sorundur.
Tabii ki uterusun sağlıklı olması da gerekir. Rahim iltihaplı ise (metritis, subklinik metritis) kendisine gönderilen sinyali alamaz. Çünkü rahim ortamı yeni bir gebeliğe hazır değildir. Rahim çeşitli mikroorganizmalar tarafından, örneğin Trueperella pyogenes, E.coli ile işgal edilmiş ise ya da IBR-IPV, BVD gibi virüsler tarafından enfekte edilmiş bir haldeyse kendisinden istenen “yerleşme ricasını” olumlu karşılayamaz.
Son olarak bir engelden daha söz edilebilir; genetik faktörler. Eğer kromozom bozuklukları varsa ya da resesif (çekinik) genler bir araya gelmiş ise döl tutmama sorunu ortaya çıkar. Fakat son yıllarda DNA testi çalışmaları (genomik) ile boğalarda bu sorunlar ortadan kalkmış olup sadece doğal tohumlama (boğa atlatma) olduğunda ortaya çıkabilecek bir engeldir.
Koruyucu Hekimlik
Yetersiz interferon TAU sebebiyle döl tutma sorunlarının yaşanmaması için sürü yönetimi kurallarına uymak gerekir. Sıcak stresini önlemek amacıyla serinletme yapılması, fan ve duş sistemlerinin kullanılması, havalandırmanın en baştan doğru bir şekilde düşünülmüş olması şarttır.
Doğum sonrası ineklerin hızlı ve aşırı bir şekilde zayıflaması, lohusalık günlerinde iştahsızlık çekmeleri önlenmelidir.
Lohusalık döneminin başında bazı destekler verilebilir. Ancak konunun kuru dönem ve geçiş dönemi ile ilgili olduğu akıldan çıkarılmamalıdır.
Yemlere betakaroten, çinko, manganez, selenyum, vitamin A, vitamin E katılması önemli ölçüde yarar sağlayacaktır. Kızgınlık çevresindeki günlerde yemlere methionine ve arginine gibi aminoasitler katılması döl tutma oranını arttırır.
Yukarıda adı geçen IBR-IPV ve BVD gibi viral hastalıklara karşı mutlaka aşılama yapılmalı ve sistemli olarak sürdürülmelidir.
Çayır-meralarda östrojenik bitkiler varsa (üçgül) biçilip kurutulduktan veya soldurulduktan sonra hayvanlara verilmelidir.
Her türlü hijyen kuralına sıkı sıkıya uyulmalıdır.
Unutmayalım ki koruyucu hekimlik doğru barınak, doğru besleme, doğru boğa kullanımı ve aşılamalar ile bir bütündür.