Köşe Yazısı

Şaşırdım!

Sevgili dostum Erdem Ak Bey kardeşim, uzun süredir, “Hocam yazınızı bekliyoruz” diyor. Her seferinde makinanın başına oturup gündeme dair bir şeyler yazmaya ve bunun için detayları araştırmaya başlıyorum. Tam yazıyı tamamlayacakken gündeme başka bir felaket içimizi yakacak şekilde bomba gibi düşüyor. Her seferinde yazdıklarımı sonra kullanırım diye bir kenara koyup yenisine başlıyorum. Maalesef bu süreç hızlanarak devam ediyor. Artık hangi konunun bir diğerinden daha berbat olduğunu ve ne yazacağımı şaşırdım.

Bu arada artık şaşırmadığım bir şey var. Eskiden “inanılmaz”, “kabullenilemez” diye nitelendirdiğimiz olayların bir kendini yineleyerek yenisinin yaşanmasını olağan olarak karşılıyorum. Sadece ben değil, toplum olarak şaşırmadığımız felaketleri kabullenir ve tepki vermez olduk. İşin daha da kötüsü artık aramızda neredeyse, “yangınları ajanlar çıkartıyor” deseler sorgulamadan inanacak bir kesim bile oluşturduk. Kanıksamaya başladığımız bu yeni normal, mutlaka ileride çok daha kötü felaketlere neden olacak. Kesin olan bir şey varsa bizim sessizliğimizle normalleşen bütün bu gidişatın gerçek müsebbibi biz olacağımızdır.

Daha fazla moral bozmamak için son zamanlarda yaşadıklarımızı hatırlatmayacağım. Bu durumdan çıkmak için ne yapmamız gerektiğine değineceğim.

Her sabah bir yenisine uyandığımız felaketleri kanıksamamanın ve gidişata bir çeki düzen vermenin yolu elbette bellidir. “Muhakkak surette birleşmede kuvvet vardır. Kooperatifçilik, maddi ve manevi kuvvetleri, zeka ve maharetleri birleştirmektir. Yalnız uyarıyorum burada bir zayıf ile bir kuvvetlinin birleşmesinden bahsetmiyorum. Birleşmenin böylesi zayıf olanın kuvvetliye esir olması demektir. Türkiye’nin say, hayat ve mevcudiyetini mütalaa edince birleşmeden mütevellit fayda ve menfaatlerin çok büyük olacağı kanaatine sizlerin de varacağınızdan şüphe etmiyorum. Bu arada ikinci kez uyarıyorum, Müstahsillerin birleşmesinden şahsi menfaatlerinin haleldar olacağını düşünenler tabii şikayet edeceklerdir. Bu şahsi menfaat grupları sizden daha baskın olursa birleşemez ve kuvvet olamazsınız.”

Sanırım bu sözler çok tanıdık geldi. Çünkü bu ifadeleri Mustafa Kemal Atatürk’ün İzmir İktisat Kongresi’nde 1 Şubat 1931 tarihindeki konuşmasından birebir yazdım. Büyük Önder, bu uyarıda bulunduğundan bu yana 34.500 günden fazla geçmiş. Belki başta yıllar geçerken bu kadar önemi yoktu ama bugün bu uyarıyı anlamamanın neden olduğu kayıplar artık günlerle ölçülmektedir. Umarım saatlere düşmeden farkı fark edip maddi ve manevi kuvvetleri, zeka ve maharetleri birleştirebiliriz.

Sonuç olarak ya hep beraber birlik olacağız ama gerçekten hiç birimizin bir diğerimizi ayırt etmeden, gruplaşmadan Kurtuluş Savaşındaki gibi bir olacağız ya da hiç birimiz kurtulamayacağız. Zamanında Türk’ü, Kürt’ü, Çerkez’i, Boşnak’ı, Laz’ı, Ermeni’si, Alevi’si, Sünni’si, Yahudi’si eksiksiz hep bir birlikte “ya istiklal, ya ölüm” diyebilmiş ecdadın torunlarıyız. Mayamızda hala yüzlerce yıllık imece kültürü var. Yani o meşhur muhtaç olduğumuz güç, gerçekten de damarlarımızda mevcut.

Dr. Erhan Ekmen
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde Su Ürünleri Bölümü’nde lisans ve Tarım Ekonomisi Bölümü’nde yüksek lisans ve doktora eğitimlerini tamamladı. Ayrıca Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde Ekonomi lisans eğitimi aldı. Bunlara ilaveten mesleki alanda çok sayıda sertifikalı eğitime katıldı. Meslek hayatında 34 yılını tamamladı. TBMM’de 5 yıl Milletvekili Danışmanlığı ve THK’da Genel Başkan Danışmanlığı görevlerinde bulundu. Halen 28 yıldır görev yaptığı Tarım Bakanlığı’nda mühendis olarak çalışmaktadır. Bakanlıkta daha çok dış ilişkiler, Avrupa Birliği ve projeler ile ilgili işlerde ve tarımsal istatistik alanında çalıştı. AB’ye uyum çalışmaları kapsamında iki ayrı Fasılda (Malların Serbest Dolaşımı ve Balıkçılık Fasıllarında)Türkiye Müzakere Heyetinde yer aldı ve Brüksel’deki çalışmalara katıldı. AB ile ilgili birçok Alt Çalışma Grubu’nda başkan ya da üye olarak görev aldı. AB projelerinin hazırlanması, yürütülmesi ve değerlendirmesi ile ilgili çalışmalar yaptı. Bu kapsamda 1 yıl boyunca MFİB’de değerlendirme uzman olarak çalıştı. Ülkemizde tarım alanında bugüne kadar yapılan toplam 175 TAIEX eğitim faaliyetinin 15 tanesini gerçekleştirdi. Yine ülkemizde tarım alanında yapılan toplam 21 AB Projesinin 2 tanesini hazırlayarak ülkemize 2,6 milyon avroluk hibe destek kazandırdı. Bu faaliyetler ilaveten yine mili bütçeli projeleri hazırladı. Doktora konusu olan “Üretici Örgütlenmesi” konusunda sahada rekabet gücü, değer zinciri alanlarında çalışmalarda bulundu. Çeşitli seminerlerde ve uluslararası konferanslarda mesleki konularda eğitimler vermekte ve sunumlar yapmaktadır. Tarım medyasında hem köşe yazarı hem de programcı olarak görev yapmaktadır. Halen tarım ile ilgili 1 gazete, 6 dergi ve 4 web sitesinde de köşe yazarlığı yapmaktadır. Bugüne kadar yayımlanmış 1 kitabı ve ağırlıkla kooperatifçilik konularda 1.000’den fazla makalesi bulunmaktadır. Ayrıca 3 ayrı TV kanalında periyodik televizyon programları hazırlamakta ve sunmaktadır. Tarım Gazetecileri ve Yazarları Derneği’nde ve Türkiye Ziraatçılar Derneği’nde Başkan Yardımcılığı görevini sürdürmektedir. Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birliği Yönetim Kurulu Yedek Üyesidir. Tarım ve Gıda Etiği Derneği ve Afrika Yatırımcılar Konseyi üyesidir. Birkaç kooperatifin kurucusu ya da ortağıdır.

    İlgili başlıklar

    Yorum yapın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir