Oda’dan Çarpıcı Açıklamalar!
TMMOB Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 49. Dönem Yönetim Kurulu, özellikle son günlerde yaşanan ve kamuoyuna yansıyan olaylar nedeniyle yazılı bir basın açıklaması yaptı.
Yapılan açıklamada şu görüşler ifade edildi:
“Son günlerde kamuoyunda endişeye yol açan ve acı kayıplara neden olan olaylar, kimyasalların kontrolsüz kullanımının ciddi sağlık ve güvenlik riskleri taşıdığını bir kez daha göstermiştir.
Hem Böcek ailesi fertlerinin hayatını kaybetmesine hem de genç bir mühendisin entübe edilmesine neden olan bu olaylarla ilgili kamuoyunun merak ettiği teknik ayrıntılar aşağıdaki gibidir:
* Alüminyum fosfit (alüminyum fosfür), tarımda, haşere kontrolünde ve depolanmış ürünlerin işlenmesinde kullanılan güçlü bir pestisit ve fumiganttır.
* Özellikle su veya nem ile temas ettiğinde çok kuvvetli bir toksik kimyasal olan fosfin gazına (hidrojen Fosfüre) hidrolize olur.
* Fosfür gazının olası salınımı nedeniyle solunma, genellikle öncelikle alt solunum yollarında tahrişlere, gastrointestinal sistemde, kardiyovasküler sistemde ve sinir sisteminde bozukluklara (örneğin baş ağrısı, baş dönmesi, kusma, ishal, öksürük, bilinç kaybı) yol açabilir. Diğer etkiler arasında kan basıncında düşme, kalp aritmileri, dispne ve muhtemelen spazmlar bulunur.
* Yüksek maruziyet akut kardiyovasküler yetmezlik, solunum felci ve ölümcül sonuçlara yol açan toksik pulmoner ödem gelişimi riskini içerir.
* Fosfin gazına 1000 ppm (milyonda bir birim) düzeyinde yalnızca 5 dakika maruz kalmak bile insanlar için ölümcüldür. Bunun yanı sıra 290–600 ppm aralığındaki konsantrasyonlara 30 dakika ila bir saat boyunca maruz kalmak da yaşamı tehdit edici veya ölümcül olabilir
* Hayvan deneylerinden elde edilen veriler hidrojen fosfitin çok yüksek akut toksisitesini doğrular niteliktedir. Sıçanlar için 4 saatlik LC50 (Ölümcül konsantrasyon) 11 ppm’dir.
* Mevcut tüm veriler göz önünde bulundurulduğunda ve güncel tahminlere göre, özellikle hassas birey gruplarını (örneğin çocuklar) kapsayan 7,2 ppm’den başlayan hidrojen fosfür konsantrasyonlarına 30 dakika maruz kalmanın ardından, insanlarda yaşamı tehdit eden etkiler ortaya çıkar.
* Beyoğlu’nda kahveye koyulduğu söylenen deterjanın bazik etkisi, yine kamuoyuna yansıyan sağlık otoritelerinin beyanlarıyla uyumlu bir tablo oluşturmaktadır. Bu tür kimyasalların sindirim yoluyla vücuda alınması miktara ve kimyasalın özelliğine bağlı olarak ölümcül sonuçlar doğurabilir.
Sorun alanları
* Yanma, patlama, zehirleme, çevre kirliliğine yol açma potansiyeline sahip kimyasalların satışında ve bunlara erişimde yeterli denetim bulunmamaktadır.
* İnternet üzerinden pek çok tehlikeli kimyasala erişim mümkündür.
* İlaçlama gibi sektörlerde faaliyet gösteren kurumların yeterlilik ve yetkinliklerini tanımlayan ve kontrol altında tutan mevzuat ve uygulamada boşluklar mevcuttur.
* Bu tür kimyasalların üretim, satış ve depolamasında kimya mühendisi çalıştırma zorunluluğu yerine getirilmemektedir.
* Kimyasalların tehlikelilik özellikleri yeterince bilinmediği için bilinçsiz kullanımlar söz konu olmaktadır.
* Kimyasalların etiketlenmesi, işaretlenmesi, kap ve ambalajlarının değiştirilmesi konusunda bir bilinç yerleşmemiştir.
Çözüm önerileri
Daha önce defalarca belirttiğimiz ve gündemde tutmaya çalıştığımız bu tür olaylara karşı bir kez daha hatırlatıyoruz;
- Birinci sınıf gayrisıhhi müesseselerde, sorumlu müdür sıfatıyla bir kimya mühendisi bulundurulması kanunen zorunludur.
- İl ve ilçe belediyeleri ile ilgili kamu kurumları, tüm ruhsatlandırma süreçlerinde bu zorunluluğu sorgulamalıdır.
- İlaçlama, gıda hijyeni, yanıcı-patlayıcı kimyasallar, tarım ilaçları vb. tehlikeli kimyasallara yönelik satış ve depolama yapacak işyerlerinin ruhsatlandırma sürecinde, Kimya Mühendisleri Odası’nın teknik onayı şart koşulmalıdır.
- Kimya Mühendisleri Odası’ndan biyosidal eğitimi ve belgesi almamış kişilerin bu tür ürünlerin satışını ve kullanımını yapmasına izin verilmemelidir.
- Kimyasalların kullanımına yönelik tereddüte düşen vatandaşlarımız, kullanım öncesi Kimya Mühendisleri Odası’na erişebilirler.”








