Köşe Yazısı

Sığırlarda Panarisyum

Panarisyum (panaritium) sığırlarda iki tırnak arasındaki derinin yangısıdır.  Veteriner hekimlikte ayak çürüğü (foot rot) olarak da bilinir. Hastalığın şiddetine göre interdigital flegmon, necrotic pododermatitis, interdigital  necrobacillosis olarak da adlandırılır. Panarisyum tırnağın çevresi ile birlikte tırnak arası dokunun yangısına verilen genel bir addır.

Hastalığın asıl etkeni Fusobacterium necrophorum olarak isimlendirilen gram negatif, anaerob bir mikroorganizmadır. Bu etkene Porphromonas leviiPrevotella intermedia gibi mikroorganizmalar da eşlik eder.

Fusobacterium necrophorum ve Porhyromonas levii genellikle birlikte bulunurlar. İneklerde metritis (rahim yangısı) vakalarında ve sığırlarda panarisyumda birlikte hastalık oluştururlar.

Adı geçen üç önemli etken de şiddetli derecede patojendir. Fusobacterium necrophorum leukotoxin salgılar. Proteaz enzimi bulundurur. Dokuları hasara uğratırken vücudun bölgeye gönderdiği akyuvarları da leukotoxin ile imha eder. Porpyromonas levii immun sistemi sistemi baskı altına alır. Neutrofillerin fagositoz etkisini engeller. İyileşmeyi geciktirir. Prevotella intermedia ise biofilm oluşturur, kendini korur. Bu etkenlere ileri vakalarda E. coli ve Trueperella pyogenes de eşlik edebilir. O yüzden panarisyum uğraşılması zor bir hastalıktır.

Hastalığı mikroorganizmalar meydana getirse de hazırlayıcı sebepler çok daha büyük önem taşır. Çünkü sağlıklı deride bu bakteriler hiçbir zarar oluşturamaz. Pis ve ıslak yerlerde, çizik ve darbeye maruz kalan deride adı geçen bakteriler deriye ve sonra da deri altı dokulara girerek hasara sebep olurlar. Çakıllı, keskin uçlu taşların olduğu, tırnak arası deriyi yaralayacak zeminler, aşındırıcı yürüme yerleri, pis ve ıslak ortam hazırlayıcı sebeplerdir. Tırnakların hatalı uzaması, basış bozukluklar da hazırlayıcı sebepler arasında yer alır.

Asidoza bağlı laminitis de, doğrudan olmasa bile, dolaylı olarak hazırlayıcı sebepler arasında sayılabilir. Çünkü bölgede endotoksinlerin (LPS) varlığı risk arttırıcı, immun sistemi baskılayıcı ve bakteriyel enfeksiyonlara yatkınlık oluşturan bir etki gösterir.

Panarisyum tırnaklar arası deride kızarıklık, şişlik ile başlar. Derinin mikrobiyal yangısı topallığa yol açar. Giderek nekroz, sıyrıklar, ülserler ve irinleşme görülür. Kötü koku hissedilir. Mikroorganizmalar diğer hayvanlara da bulaşır. Bu arada iştahsızlık ve durgunluk gibi genel belirtiler de ortaya çıkar. Hastalığın tedavisi geciktikçe sorun tendonlara, ekleme ve kemiğe de yayılır. Hayvan yatmaya meyilli olup kalkmak istemez.

Tedavi

Tedavinin başarısı erken müdahaleye bağlıdır. Tedavide antibiyotikler kullanılır. Kemiğe, ekleme, synovia sıvısına kadar ulaşan vakalarda prognoz kötüdür. O yüzden antibiyotik ve yangı giderici ilaçlarla non steroid antiinflamatuvar (NSAID, kortizon olmayan yangı giderici ilaçlar) hızlı müdahale şarttır.

Antibiyotik olarak tilmikosin , tulatromisin , florfenikol ve oksitetrasiklin   gibi etkin maddeleri içeren ilaçlar önerilir.

Yangı giderici olarak meloksikam, flunixine meglumine, ketoprofen kullanılabilir.

Lokal tedavi de çok önemlidir. Bakır sülfat ve çinko sülfat ile yapılan ayak banyoları, merhemlerle yapılan pansumanlar yararlı olabilir.

Tedavi esnasında hayvanlar temiz ve kuru bir yerde barındırılmalıdır. İlerlemiş vakalarda lokal cerrahi müdahaleler gerekir.

Koruyucu Hekimlik

Yurtdışında Fusobacterium necroforum’ un aşısı olduğu biliniyor.Aşının %60-75 arasında koruyucu etkisi olduğu çeşitli yayınlarda belirtilmiş durumdadır.

Asıl koruyucu hekimlik tırnaklar arası derinin bütünlüğünü bozan ortamlardan hayvanların uzak tutulmasıdır. Taşlık, pis ve ıslak, çamurlu, tırnak arası deriyi zedeleyici etmenlerin bulunduğu ortamlar en önemli sebeplerdir.

Ayrıca şap hastalığı sonrasında tırnak arasına yerleşen mikroorganizmaların da panarisyuma sebep olabileceği bilinmektedir.

Hayvanlara serbest ulaşımlı çinko temin edilmelidir. Yemlere metiyonin katılması yararlı olur.

Panarisyum besleme ve sürü yönetimi ile yakından ilgilidir. Yukarıda sözü edildiği gibi asidoz ve laminitise yol açan hatalı besleme, doğrudan olmasa bile, dolaylı olarak hazırlayıcı sebepler arasında sayılır. O yüzden yemlere sodyum bikarbonat katılması, hayvanların asidozdan uzak tutulacak şekilde beslenmeleri, sürü yönetiminin temel kuralı olan kuru ve temiz kuralına uyulması panarisyumun koruyucu hekimliği için şarttır.

Tahir S. Yavuz
Tahir S. Yavuz 1957 yılında Bursa’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Gemlik’te tamamlayan Yavuz, lise öğrenimini Bursa Erkek Lisesi’nde 1974 yılında tamamladı ve aynı yıl İstanbul Veteriner Fakültesi’nde öğrenimine başladı. 1979 yılında İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nden mezun oldu. 1983 yılı Nisan ayına kadar Bursa Hayvan Hastanesi’nde Veteriner Hekimlik, Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde asistanlık yaptı. 1983-1988 yılları arasında Pınar Et’in kuruluş ve işletmesinde görev aldı. Pınar Et’te çalıştığı yıllarda tanıştığı meslektaşlarıyla 1988 yılında Ege Vet’i kurdu. 1988-1998 yılları arasında Amerikan Yemlik Tahıl Konseyi’ne danışmanlık hizmetleri verdi. Ege Vet Genel Müdürü olarak görev yaptı. Ata Fen ve Sürü Yönetimi şirketlerinin kuruluşunda yer alan Yavuz, mesleği ile ilgili olarak çok sayıda makalelerini 2009 yılında “Meslekte 30 yıl” ve 2014 yılında “Meslekte 35 yıl” kitaplarında topladı ve yayınladı. Daha sonra 12 adet kitabı yayınlandı. Mesleğiyle ilgili gazetelerde, dergilerde, internette köşe yazıları halen yayınlanmakta ve çeşitli TV programlarında bilgilerini paylaşmaktadır. Yurtiçinde ve yurtdışında birçok mesleki örgüte üye olan Yavuz, bir dönem İzmir Ticaret Odası Meclis Üyeliği yapmıştır. SETBİR Yönetim Kurulu Üyeliği görevini yürütmektedir. Yavuz, VİSAD, İZSİAD, İzmir Tarım Grubu ve TAGYAD üyeliklerini de sürdürmektedir. Yavuz, Veteriner Hekim Dr. Nuran Yavuz ile evlidir.

    İlgili başlıklar

    Yorum yapın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir