Sığırlarda Kemik Hastalıkları
Sığırlarda, buzağılarda genetik, beslemeye bağlı ve enfeksiyöz sebeplerden dolayı çeşitli kemik hastalıklarıyla karşılaşırız.
Cücelik (Dwarfism), çarpık ayaklılık, örümcek bacaklılık (Arachnomelia), osteopetrosis (mermer kemik), CVM (komplex vertebral gelişim bozukluğu), Brachyspina, Syndactyly (katır tırnaklılık), osteogenesis imperfecta (kırılgan kemik) gibi genetik hastalıklar ırklara göre sorunlar oluştururlar. Ancak, genomik araştırmaların gelişmesi, sığırların gen haritasının çıkarılması, hastalıklı gen taşıyan ebeveynlerin damızlıkta kullanılmasının önlenmesine, böylece bu hastalıkların giderek azalmasına yönelik büyük yararlar sağlamıştır.
Besleme ile ilgili ve enfeksiyöz sebeplere bağlı kemik hastalıkları önemini korumaktadır.
Sığırlarda nadiren görülse de kemik tümörleri de karşımıza çıkmaktadır.
Besleme ile ilgili kemik hastalıklarının en başında fosfor eksikliğine bağlı ya da kalsiyum, fosfor, D vitamini metabolizmasını ilgilendiren raşitizma ve osteomalacia hastalıkları gelmektedir. Yavrularda raşitizma ve yetişkinlerde osteomalacia yaygın sorunlardır. Yaşlı hayvanlarda da kemik yoğunluğunun azalması sonucunda osteoporosis görülür. Tabii ki sığırların yaşlanmaya ömürleri yetmediğinden osteoporosis sık görülen bir sorun değildir.
Sığırlarda makrominerallerin eksikliği ile ilgili kemik hastalıkları dışında mikrominerallerin (izmineral) eksikliği ile ilgili sorunlar da gözlenir. Bakır, manganez, çinko eksiklikleri kemiklerde sorun oluşturur. Bakır (Cu) eksikliği primer sebepler yani gıdalarla alınan bakırın eksikliğiyle ya da sekunder (ikincil) sebeple ortaya çıkar.
İkincil sebep bakırın kullanımını sınırlayan molibden fazlalığı ile ilgilidir. Yabancı literatürde “Teart meralar” olarak adlandırılan molibdenden zengin otların bulunduğu meralarda otlayan hayvanlarda bakır eksikliği görülür.
Manganez (Mn=mangan) eksikliği söz konusu olduğunda kemik dokusunun anne karnında oluştuğu dönemde uzun kemikler kısa kalır. Çene kemiğinde de aynı sorun oluşur ve beslemeye bağlı “dwarfism=cücelik” meydana gelir (chondrodystrophy). Bilim insanları manganez eksikliğini çok gübrelenerek hızla büyütülen mısır bitkisinden yapılan silajlara ve gebelik döneminde pancar posası verilmesine bağlıyorlar.
A ve D vitaminlerinin eksik ya da fazla olması da (hipervitaminozis) kemiklerde sorunlar oluşturabilir.
Enfeksiyöz sebeplere bağlı kemik hastalıklarının ana sebepleri travma ve mikroorganizmaların hematogen yolla (kan yoluyla) kemiklere ulaşması olarak listelenebilir.
Her türlü darbe, kırık, çıkık, güç doğum esnasında buzağıların aşırı bir güçle çekilmesi, darbe almış, travmaya uğramış kemiklere mikroorganizmaların yerleşmesi kemik yangılarına (iltihap) yol açar. Periostitis (kemiğin en dış tabakasının yangısı), osteitis (kemik yangısı), osteomyelitis (kemik ve kemik iliğinin yangısı), osteoarthritis (kemik ve eklemlerin çevre dokularla birlikte yangılanması) bu şekilde ortaya çıkan sorunlardır.
Travma sonucu kemik dokusuna ulaşan mikroorganizmalar dışında buzağılarda göbek yoluyla girip kan yoluyla kemik ve eklemlere ulaşan mikroorganizmalar da çok yaygın bir sorundur. Arthritis ve poliarthritis (eklem ve çoklu eklem yangıları) kemik dokusunu da içine alacak şekilde gelişerek şiddetli bir hal alırlar.
Osteomyelitise yol açan en önemli mikroorganizmalar E.coli, Trueperella pyogenes ve Salmonella Dublin’dir. Pneumoni ve mastitis’in çok görüldüğü işletmelerde ise osteomyelitis vakalarında Mycoplasma bovis’i aklımızda tutalım.
Osteomyelitis olgularında ve omurga kemiklerinde görülen apselerde yukarıdaki bakterilerin yanısıra Histophilus somni de işin içine karışmış olabilir.
Sığırların taban ülserlerinde bakteriler tırnağın içindeki kemiğe (P3) ulaşarak hastalığı şiddetli hale getirirler. Çevre dokularla birlikte osteitis (kemik yangısı) da şekillenir. Özellikle arka ayakların dış kısımlarından başlayarak topallığa yol açan taban ülserleri kemik yangısıyla birlikte tedavisi zor, komplike bir soruna dönüşür.
Kemik dokusuna yerleşen diğer önemli bir bakteriyel hastalık Aktinomikoz’dur. Özellikle yüz kemiklerine, alt çene kemiğine yerleşen Actinomyces bovis enfeksiyonları bazen osteosarcoma ile karıştırılabilir. Osteosarcoma (kemik tümörleri), maxilla’da (üst çenede) ve coccygeal vertebra’da (kuyruk sokumu civarında) görülebilecek olan kanser vakalarıdır. Aktinomikoz yetiştiriciler arasında “domuzbaşı” olarak adlandırılan hastalıktır. Bazen de diş ve dişin bağlı olduğu kemiklerdeki apselerle karıştırılabilir.
Kemik hastalıklarının tedavileri asıl hastalığın teşhisi ile mümkündür. Asıl hastalık teşhis edildiğinde tedavi şeması ona göre oluşturulur.
Enfeksiyöz hastalıklarda antibiyotik ve yangı giderici ilaçlar, beslemeye bağlı hastalıklarda mineral ve izmineraller kullanılır.
Tabii ki herşeyden önce koruyucu hekimliğe önem verilmelidir.
Mineral ve izminerallerin yemeklere katılması, göbek kordonunun doğum sonrası dezenfekte edilerek, aynı işlemin 2 saat sonra tekrar edilmesi başlıca koruyucu hekimlik hizmetleridir.
Çinko ve iyot gibi izmineraller tırnak dayanıklılığını arttıracağı için, bunların yemlerle birlikte verilmesi, ayak hastalıklarıyla ilgili olarak da, koruyucu hekimliğe hizmet edecektir.