Köşe Yazısı

Trüf Mantarı Gelecek Vaat Ediyor

Mantar doğadan toplama yöntemi ile binlerce yıldır tüketile gelen bir besin maddesidir. Doğada yüzlerce türü bulunan bu ürünün düşük yağ ve kolesterol içeriği, bağışıklığı destekleyen lif ve sindirim enzimleri nedeniyle beklentilerin ötesinde bir tüketim başlamıştır. Tozları, kurutulmuş servisi, salamura, konserve, sosları ve çorbaları ile mantarın gelecekte soframızda daha fazla yer alacağı beklenmelidir. Türf mantarlarında bunlara ek olarak türf aromalı zeytinyağı, beyaz türf mantarlı acı sos, trüf yağ gibi yan ürünler de devreye girmektedir.  Mantarın zengin aroması, günümüzdeki fiyatı, bunlara ilaveten artan vegan nüfusun et yerine mantar tüketeceği beklentisinden hareketle, mantar pazarının beklenenden daha kısa zamanda büyüyebileceği düşünülmelidir. Dünyada 2020 yılında14 milyon ton mantar üretiminin 2028’d1 24 milyon tona çıkacağı tahmin ediliyor. Öyle ki günümüzde dünya mantar üretiminin her yıl %7 artış göstereceği tahmin edilmektedir.

Trüf mantarın gıda olarak tüketimi Roma İmparatorluğu dönemlerine kadar uzanmaktadır. Fakat kültür bitkisi olarak yetiştirilmesinin ilk olarak 16. yüzyılda gerçekleştirildiği biliniyor. Ülkemizde 1960’larda üretime başlayan mantarın tüketiminin artışında, 1970’lerde Korkuteli’nde başlayan aile işletmeciliğinin yaygınlaşması ve neredeyse tüm ülkeye yayılması etkili olmuştur.  Pazarların, manavların yanında zincir market raflarında da yerini almış olması, mantar tüketiminin artacağının bir diğer göstergesidir. Üretimde işletmeciliği için ilk sorun olan mantar üretim materyalinin (misellerin-sporun mantar tohumuna dönüştürülmüş hali) online satış firmalarınca dahi pazarlanması, hatta zirai ilaç bayilerinde dahi satılabilir olması, üretimin daha da artacağı anlamına gelir. Üretim aşamasında Tarım Orman Bakanlığının hibeler programında yer alması da ülkemizde mantarcılığın daha da yaygınlaşacağını göstermektedir.

Dünyada 2022 yılında üretilen 20 milyon ton mantarın %58’inin şapkalı kültür, %18’inin şitake ve %14’ünün istiridye mantarı olduğun bilinmektedir. Bu üç türün yetiştirildiği ortamları çok farklıdır.  İstiridye mantarı saman, şitake odun (ve talaşı), şapkalı kültür mantarı da özel kompost ortamında yetişmektedir. Türf mantarı ise ağırlıklı olarak meşe ile ortak yaşam sürdürmektedir. Mantarcılık sektöründe kompost ticari bir alt sektör olarak gelişmiştir.

Ülkemizde doğadan toplanan bazı yörelerde kendine özgü birçok mantar çeşidi bilinmektedir. İsimleri yöresel olarak değişse de Kanlıca, Kuzugöbeği-Höbelen, İmparator-Gelincik, Çörek-Pestik, Geyik-Tirmit, Geyik Sütü, İstiridye-Kayın, Borazan, Kıvırcık, Bal, Sığırdili, Şitake-Kara Orman, Biftek, Kükürt, Cincile mantarları öne çıkmaktadır. Ayrıca Keme veya Dolaman mantarları da coğrafyamızda yer almaktadır. Bunların dünya piyasasında çok pahalı olarak bilinen Trüf mantarına şekil olarak çok benzemesi yanılgılara neden olmaktadır.  Trüf mantarı meşe ağırlıklı ağaçsı ortamlardaki mikroorganizmalarla ortak yaşam oluştururken, Dolaman mantarları otsu ortamlardaki mikroorganizmalarla ortak yaşam sürdürmektedirler.   

Dünyada her geçen gün değeri artan trüf mantarlarının önümüzdeki 20 yıl içinde 6 milyar dolarlık bir ticaret hacme ulaşması beklenmektedir. Bu doğrultuda ülkemizde yeni istihdam alanı açılacağı ve ayrıca ekonomiye önemli katkı sağlayacağı muhakkak.

Ülkemizde de trüf mantarı, tarım, orman ve gıda sektörü açısından son zamanlarda hızlı bir gelişme göstermektedir.  Ekonomik değeri yüksek olan trüf mantarı Trüf, bugün avcılardan yatırımcılara, tüketicilerden turizmcilere kadar toplumun her kesiminin ilgi odağı olmuş durumda. Toplanması için yerel orman işletme müdürlüklerinden izin alınması gerekir. Ayrıca toplamada köpeklerden yararlanılmaktadır. Çünkü mantar 4-20 cm yer altında bulunmaktadır. Ayrıca, son 5-6 yılda ülkemizde kamu ve özel sektör eli ile trüf bahçeleri tesis edilmekte, elde edilen ürünler ihraç edilerek ülke ekonomisine katkı sağlamaktadır. Orman Genel Müdürlüğünün “Trüf Mantarı Bahçe (Trüferi)[1] Tesisi Projesi Fizibilite Raporu ve Yatırımcı Rehberi”, bu alanda yatırım yapmayı düşünen tüm yatırımcılara yol gösterecektir.

Trüf; tadı, kokusu ve benzersiz aromasından dolayı çok eski zamanlardan beri sofralarda yeri hep ayrıcalıklı olan bir mantardır. Ne var ki günümüzdeki fiyatı nedeniyle ancak belirli kesim tüketebilmektedir. 20 gramının 180 TL olması üretici ve ülke ekonomisi için bir avantajdır.

Yağışlı ve kireçli toprağı sahip yörelerde bu mantarın ülkemizde 12 ay bir sürede yetiştirilmesi olası.

Orman Genel Müdürlüğü, 2022-2026 yıllarına yönelik yeni “Trüf Ormanı Eylem Planı”nı[2] hayata geçirdi. Plan kapsamında trüf alanları tespit edilerek buralar doğal “trüf ormanına” dönüştürülecek, yapay trüf ormanları oluşturulacak. Ayrıca, ülkenin sahip olduğu doğal trüf mantarı türleri tespit edilerek, bu alanlar trüf ormanı işletme sınıfına alınacak, trüf mantarının geliştirilmesine yönelik araştırmalar yapılacak, kaynak yöneticileri ve mantar toplayıcılarına eğitimler verilecek. 2023 yılın da 29 ilimizde oluşturulan bu yapay ormanlar takribi 10 dekarlık bir alan kaplamaktadır.

Memnuniyetle izlenmektedir ki özel sektör yanında üniversiteler de türf mantarı aşılı meşe fidan üretim ve satışlarına başlamışlardır[3].

Dipnotlar:

[1]https://kutuphane.tarimorman.gov.tr/vufind/Record/1210565

[2]  https://www.ogm.gov.tr/tr/e-kutuphane-sitesi/Yayinlar/Tr%C3%BCf%20Orman%C4%B1%20Eylem%20Plan%C4%B1%20(2022-2026).pdf

[3] https://trufmer.mu.edu.tr/tr/truf-bahcesi-kurulumu-ve-yonetimi-1302

Prof. Dr. Nazimi Açıkgöz
Prof. Dr. (Emekli) Nazimi Açıkgöz Sinop Lisesini 1960 yılında bitiren hocamız Lisans eğitimini 1964 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesinde, doktorasını 1972 yılında Münih Teknik Üniversitesinde tamamlamıştır. 1972-1973 yılları arasında TÜBITAK ta, 1973-2009 yılında Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesinde görev almıştır. Kendisi "TOAG92" çeltik çeşidinin ıslahçısıdır. Aynı zamanda halen kullanımda olan ve Türkiye'de bazı Üniversitelerde ders olarak da okutulmuş ilk ve tek Türkçe biyoistatistik bilgisayar paketi “TARİST”in geliştiricisidir. 1998-2004 yılları arasında kurucuları arasında olduğu Ege Üniversitesi Tohum Teknolojisi Uygulama ve Araştırma Merkezi müdürlüğünü yürütmüştür. TEMA ve TASAM Vakıfları Bilim Kurulu üyelikleri de yapan Açıkgöz tarafından veya inisiyatifi ile organize edilen onlarca bilimsel toplantıları arasında "Tarımda Bilgisayar Uygulamaları Sempozyumu" (1994-İZMİR), ve "Enerji Bitkileri ve Yeşil Yakıtlar" sempozyumu, (14-15.12.2006 İZMİR), 1. Tohumculuk Kongresi de bulunmaktadır. 1996 yılında Tarımsal Biyoteknoloji konusunda Türkiye’de ilk internet habercilik dergisi AGBİYOTEK-L LİSTSERV ile kuran Açıkgöz uzun yıllar derginin editörlüğünü de yürütmüştür. Kendisi aynı zamanda Dünya Bankasının IAASTD raporu (International Assessment of Agricultural Knowledge, Science and Technology for Development Synthesis Report 2008) yazarlarından biridir. Dördü kitap olmak üzere 200'e yakın yayını bulunan Açıkgöz, serbest bilim yazarı olarak https://nazimiacikgoz.wordpress.com portalında periyodik Türkçe yayınlarını “Gıdalarımızın Yarınları (Açlık Kapıda mı)” sayfasında yayınlanmaktadır. Türkçe yazıları Milliyet, Ticaretgazetesi, Hasattürk, Çiftlik Dergisi gibi gazete ve dergilerde köşe yazısı olarak yayınlanırken, ayrıca onlarca tarımsal portallarda yeniden yayınlanmaktadır. İngilizce yazıları ise https://www.geneticliteracyproject.org/ da yayınlandıktan sonra dünyanın değişik ülkelerinde yeniden yayınlanmaktadır. “Yaşam Bilimlerinde Söyleşiler” Youtube kanalında da beslenme ve sağlık konularını ele almaktadır.

    İlgili başlıklar

    Yorum yapın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir