
Demokrasi, Birlik ve Beraberliğin Anlamı
Son günlerde moda olan demokrasi, birlik, beraberlik kelimelerini sıklıkla bir arada duyuyoruz. Bizde daha çok siyaseten kullanılan bu kelimeler, dünyanın birçok yerinde özellikle gelişmiş ülkelerde bir anlama daha geliyor. Oralarda bu 3 kelimenin birlikte anlam bulduğu oluşuma “kooperatif” deniliyor.
Demokrasi + Birlik + Beraberlik = Kooperatif
Kooperatiflerin temel prensibi, zorluklar karşısında tek başına zayıf olanların bir araya gelerek amaç birlikteliği kurup, emek beraberliği içinde ve eşit haklara sahip demokratik bir ortamda “AZ ZAMANDA ÇOK VE BÜYÜK İŞLER BAŞABİLME MÜCADELESİDİR”. Ekonomide gelişmiş bütün ülkelerin kalkınmalarının temelinde “İMECE” şeklinde yapılan yani co(birlikte)–operasyon(eylem) yani kooperasyon(birlikte eylem) prensibiyle çalışan kooperatifler bulunmaktadır.
Bu durum 200 yıllık geçmişe sahip bir zaruretten doğmuştur. Güçlünün acımasızca haklı olduğu kapitalist düzen karşısında güçsüzlerin, fakirlerin özellikle de emekçi çiftçilerin hayatta kalabilmelerinin tek yolu, güçlerini birleştirmek olmuştur. Kooperatifler altında bu birleşmeler, sadece üreticiyi değil, zamanla sektörün diğer kesimlerini ve en nihayetinde tüketiciyi de korur duruma gelmiştir.
İşte size dünya devi ülkelerden inanılmaz birlik ve beraberlik örnekleri:
- Japonya’da gıda üretimi ve tedariki Japon Tarım Kooperatif ile Japon kadınların kurdukları Tüketim Kooperatiflerinin birlikte oluşturdukları marketlerde karşılanır. Bu kooperatiflerin ülke genelinde yaygın zincir marketlerinde kendi akaryakıt tesisleri bile bulunmaktadır.
- Kore’deki muazzam atılımın arkasında kooperatif tipi şirketlerin holdingleşmiş dev oluşumları bulunmaktadır. Halkın büyük kısmı, kooperatiflerin marketleri sayesinde güvenli, kaliteli ve uygun fiyatlı gıdaya kolayca ulaşabilmektedir.
- Amerika’da elektrik dağıtım işi bile kooperatifler üzerinden Tarım Bakanlığı tarafından yürütülmektedir. Ulusal Bakkaliye Kooperatifleri Birliği adındaki yapı bütün eyaletlerde yaygın bir zincir perakende sisteme sahiptir. Yerelin üretimi, yerelin ihtiyacı için kullanılmaktadır. Çok büyük sosyal yardımlar ve bağışlarda bulunmaktadır. Yıllık cirosu Türkiye’deki 5 zincir mağazanın toplamından daha büyüktür.
- Avrupa Birliği ülkeleri ise tamamen sistemi, kooperatiflere teslim etmiştir. Üretim öncesinden tüketim sonrasına kadar tarım ve gıda ile ilgili her şeyin planlanması, uygulanması, gözetim ve denetimi, yönetimi hep kooperatifler tarafından yapılmakta, devlet ve Tarım Bakanlıkları kooperatiflerden aldıkları emirlerle çalışmaktadır.
- Katı kapitalist İngiltere’de bırakın tarım ve gıdayı, taksi, cenaze işleri, çocuk bezine kadar hayatın her alanında mutlaka kooperatifler halkın yanında ve hizmetindedir.
- Bu örnekleri gelişmekte olan ülkelerin vazgeçilmez kalkınma aracı olarak binlerce örnekle artırmak mümkün.
Bütün bunlar işin ekonomik yönü. Bunun bir de sosyolojik boyutu var. Kooperatifler yıllardır dünyada demokrasinin gelişmesinin beşiği olmuştur. Sermayesi güçlü olanın değil, emeği olan herkesin eşit haklara sahip olduğu ve karar aldığı yapılardır. Toplumda eşitlik anlayışı birebir uygulamalı olarak insanlara elle tutulur şekilde ispatlanmaktadır. Yani toplumlarda demokrasinin temellerinin atıldığı ve uygulamalı öğretildiği okul olarak kabul edilebilir.
Yardımlaşma ruhu bu yapı içinde o kadar yaygın ve etkindir ki, herhangi felaket karşısında devletlerden daha hızlı ve etkili hareket ederek yardımları ve hizmetleri doğru noktalara en iyi şekilde ulaştırabilmektedirler.
20.yüzyılın mucizesi, 21. yüzyılın “ana yolu” olarak kooperatiflerin toplam büyüklüğü dünyanın en büyük holdingleri arasında yer almakta, en büyük istihdamı sağlamaktadır. Dünyada her 7 kişiden biri bir kooperatif ortağıdır. BM 2025 yılını ikinci kez Dünya Uluslararası Kooperatifçilik Yılı ilan etmiştir. Bunlar tesadüf değildir.
Günün anlam ve önemine binaen son söz olarak; bugün bir ülkenin tam bağımsızlığının tartışılmaz öznesi “Kendi Gıdasını Üretilme Gücü”ne bağlıdır. Eğer bu güç dışa bağımlı girdilerle, plansızlıkla, liyakatsizlikle tehlikeye atılıyorsa; ülkede beka problemi var demektir. Bunun çözümü; demokratik bir ortamda birlik ve beraberlikle hareket edilebilen güçlü yapılar ile sağlanabilir. Bütün dünyada bu yapı, başarının anahtarı olarak kabul edilen kooperatiflerdir. Ülkemizde hem demokrasinin hem de gıda ve tarımın yuvası olarak kooperatifleri en kısa süre içinde en etkin şekilde kullanabilmeliyiz. Başka çaresi yok.