“Gıda Kaybı ve İsrafı Engellenmeli”
TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu, 29 Eylül Küresel Gıda Kaybı ve İsrafı Farkındalık Günü dolayısıyla yazılı bir basın açıklaması yaparak gıda kaybı ve israfına dikkat çekti. Oda tarafından yapılan açıklamada şu görüşler ifade edildi:
“Gıda israfı, tarladan tedarik zincirlerine, satış noktalarından evlere, üretilen gıdanın boşa gitmesi, yok olması ve tüketilmeyecek duruma gelmesidir. Başka bir ifadeyle, insan tüketimi için güvenli ve besleyici olan gıdaların kaybı veya gıda dışında kullanımını ifade etmektedir.
Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UN EP) tarafından ‘gıda kaybı ve israfı’nın ekonomiye ve çevreye verdiği zararlara dikkat çekmek, bireyler ve devletler bazında farkındalık oluşturmak amacı ile 29 Eylül, ‘Küresel Gıda Kaybı ve İsrafı Farkındalık Günü’ ilan edilmiştir.
FAO tarafından 2023 yılında yayınlanmış ‘Dünya Gıda Güvenliği ve Beslenme Raporu’nda dünyada 783 milyon insanın açlıkla mücadele ettiği belirtilmiştir. Yine bu raporda 3,1 milyar insan sağlıklı beslenmemektedir.
Dünya nüfusunun üçte birinin gıdaya erişiminde yaşanan sorunlar varken, üretilen gıdanın %13’ü hasat sonrası ya da satış noktalarına ulaşmadan heba olmakta, bir diğer %17’si de ev tüketimi, satış yerleri ya da toplu tüketim yerlerinde boşa gitmektedir. Bu israf, tüm dünyanın problemi olmakla birlikte, yeterli beslenmenin önünde bir engel haline gelmiştir.
Dünyanın karşı karşıya olduğu en büyük sorunlardan biri, 2050 yılına kadar yaklaşık 10 milyara ulaşması beklenen küresel nüfusun beslenme ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli gıdanın sağlanamama endişesidir. 2050 yılında, iki milyar insanı daha beslemek için, gıda üretiminin küresel olarak %50 oranında artması gerekmektedir. Bu artışı, sadece üretim tekniklerini iyileştirerek sağlayamayacağımız açıktır. Yapılması gereken ilk iş, üretilen gıdanın kaybedilmeden tüketilmesini sağlamak olmalıdır.
Özellikle meyve, sebze ve tahıl en çok israf edilen gıda türleridir. Gıda israfı aynı zamanda su, toprak, enerji, emek ve sermaye gibi kaynakların da israfı anlamına gelir. Bu yönüyle iklim krizinin de nedenlerinden biridir. Gıda israfının yarattığı olumsuz etkileri azaltmanın yollarını öğrenmek ve uygulamak, gezegenin ve insanlığın geleceği açısından son derece önemlidir.
Yanlış tarım ve gıda politikaları, gelir dağılımı adaletinin bozulması, teknoloji ve altyapı yatırımlarının yetersizliği, bilinçsiz ve açgözlü tüketim alışkanlıkları gıda israfı ve kaybını artırmakta, ‘2030 Sıfır Açlık’ hedefinden uzaklaşılmasına neden olmaktadır.
Ülkemizde gıda israfı ve kaybının azaltılması en hızlı çözülmesi gereken sorundur. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın hazırlayacağı rasyonel gıda ve tarım politikaları uygulamaya alınmalıdır. Artık kaybedilecek zaman, israf edilecek gıda kalmamıştır.
Gıda Mühendisleri Odası olarak, konu ile ilgili tüm paydaşlarla işbirliğine her zaman hazır olduğumuzu bir kez daha dile getirmek isteriz. Bu bağlamda çözüm önerilerimizi aşağıda bulabilirsiniz:
- Doğru tarım ve gıda politikaları ile tüm gıda ürünleri ve yetiştirileceği bölgeler belirlenmeli,
- Hasattan başlayarak lojistik, dağıtım, depolama ve üretim aşamalarında bilimin ve mühendisliğin gerekleri yapılmalı, teknoloji ve altyapının iyileştirilmesi sağlanmalı,
- Gıda sektöründe israfın önlenmesi, kayıpların azaltılması ve verimliliğin arttırılması için en küçüğünden en büyüğüne kadar tüm gıda işletmelerinde gıda mühendisi istihdamı sağlanmalı,
- Toplu tüketim yerlerinde ve otellerde israfın azaltılmasını sağlayacak tedbirler alınmalı
- Gıda bankacılığı, gıda güvenliği ilkelerine uygun bir şekilde geliştirilmeli,
- Bilinçli gıda tüketimi ve tüketici eğitimi için ilgili kurumlarla işbirliğine gidilmeli,
- Toplumdaki gelir adaletsizliğinin gıda israfında ki rolünü göz önünde bulundurarak, adil tüketim olanaklarını yaratacak politikalar izlenmeli,
- Tüketicilerin tüketim alışkanlıklarında israftan uzak durmasının sağlanması için bilinçlendirme çalışmaları planlanmalı, aksiyonlar alınmalı,
- Medyada tüketicileri yanlış yönlendirecek kişi ve kurumların değil, konu ile ilgili bilim insanlarının ve kurumların yer almasına özen gösterilmeli,
- Tarım ve hayvancılığa özendirici teşvik ve eğitimler yaygınlaştırılmalı, çiftçinin geçimini iyileştirecek destekler sağlanmalı,
- Küçük çiftçinin ürününü dağıtım kanallarına kayıpsız ve israfsız ulaştırması için gerekli örgütlenme, kooperatifleşme özendirilmeli.”