Köşe Yazısı

Bozuk Silaj

Süt sığırcılığında silajın önemi herkes tarafından bilinir. Ancak “bozuk silaj” silajın bütün avantajlarını dezavantaja çevirir. Silajın tehlikelerinden Listeriosis konusunu 7 Mayıs 2020, botulismus konusunu ise 30 Haziran 2020 tarihli yazılarımda ele almıştım.

Bu yazımın konusu daha çok “aerobik bozulma” ile ilgili olacaktır. Bilindiği gibi; silaj anaerobik (oksijensiz)ortamda gerçekleşen bir fermentasyon ile oluşur. Aerobik koşullar yani oksijen teması silajın arzu ettiğimiz şekilde oluşmasını engeller. Silaj bozulur. Bozuk silaj kuru madde ve besin değeri kayıpları ile ekonomik kayıplara yol açar. Her şeyden önce yapılan rasyonda yanıltıcı etki meydana getirir. Kağıt üzerinde rasyon doğru gibi görünse de gerçekte kuru madde ve besin değerleri bakımından gayet belirgin şekilde eksiktir.

Diğer yandan, silaj bozulduğunda, silajın yapımı için sarf edilen zaman ve paranın yani yatırımın geri dönüşü “negatif”tir.

Bozuk silaj eksik besleme dışında iştahsızlık, yemden yararlanmanın azalması, immun sistemin baskılanması sonucunda enfeksiyonlara yatkınlık, süt veriminde azalma, gelişme noksanlıkları, döl verimi sorunları ve solunum sistemi enfeksiyonları gibi problemlere yol açabilir.

Hatta bilim insanları hayvanların bozuk silajı küçük miktarlarda almalarının bile zararlara sebep olabileceğini bildirmektedirler.

Bozuk silaja yol açabilecek hataları yapmamak başlıca “koruyucu hekimlik”tir. Silaj yapımında biçim zamanı, depolama, partikül büyüklüğü, kapatma hızı ve hava ile temasın kesilmesi safhalarının her biri büyük dikkat gerektirir.

Ayrıca inokulant katılmasının yararlı olduğu, istenen fermantasyonu yönlendirdiği bilim insanları tarafından belirtilmektedir.

Fakat her şeyden önemlisi oksijene maruz kalma (aerobik fermantasyon) ile ilgili bozulmadır. Mutlaka önlenmelidir. Diğer adımlar tamamen doğru atılmış olsa bile oksijene maruz kalan silajlarda aerobik bozulma kaçınılmazdır.

Aerobik bozulma oluşan silajlarda hatalı fermantasyonlar oluşacak, silajın rengi ve kokusu olması gerekenden değişik bir hal alacaktır.

Silajda sarı, yeşil veya kahverengiden siyaha kadar değişen renkler bozuk olduğunun belirtisidir.

Daha belirgin olan ise “koku”dur. Silajda alkol, sirke, acılaşmış tereyağı kokusu, koklandığında hoşa gitmeyen kokular, örneğin boğazı yakan keskin bir koku silajın bozulduğu anlamına gelir.

Acılaşmış tereyağı kokusu olduğunda o silajı tüketen ineklerin sütünde Clostridium tyrobutyricum üremesi oluştuğundan, o sütlerden yapılan peynirler kalitesiz ve acımsı bir tatta olurlar.

Bozuk silaj yedirilen ineklerin işkembelerinde “işkembe hasırı, ruminal mat” oluşumu hasara uğrar. İşkembe asidozuna ve lipopolisakkarit (LPS) ortaya çıkmasına bağlı sorunlar meydana gelir.

İlk olarak oksijen (hava) temasını kesin bir şekilde önlememiz şarttır. Ancak; sonuçta silajımız bozuk ise, hava teması dolayısıyla kötü kokulu, istenmeyen renkte silaj elde ettiysek kesinlikle hayvanlara verilmemelidir.

Hayvanlara yararlı olacağı, süt artışı sağlayacağı inancıyla yapılan silaj bozulursa, tam tersine zararlı olur. Beklediğimiz yararı elde edemeyeceğimiz gibi ekonomik ve hastalıklarla ilgili zararlarla karşı karşıya kalabiliriz.

Özet olarak; kaliteli silaj yapalım, bozuk silajı hayvanlarımıza yedirmeyelim.

Tahir S. Yavuz
Tahir S. Yavuz 1957 yılında Bursa’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Gemlik’te tamamlayan Yavuz, lise öğrenimini Bursa Erkek Lisesi’nde 1974 yılında tamamladı ve aynı yıl İstanbul Veteriner Fakültesi’nde öğrenimine başladı. 1979 yılında İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nden mezun oldu. 1983 yılı Nisan ayına kadar Bursa Hayvan Hastanesi’nde Veteriner Hekimlik, Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde asistanlık yaptı. 1983-1988 yılları arasında Pınar Et’in kuruluş ve işletmesinde görev aldı. Pınar Et’te çalıştığı yıllarda tanıştığı meslektaşlarıyla 1988 yılında Ege Vet’i kurdu. 1988-1998 yılları arasında Amerikan Yemlik Tahıl Konseyi’ne danışmanlık hizmetleri verdi. Ege Vet Genel Müdürü olarak görev yaptı. Ata Fen ve Sürü Yönetimi şirketlerinin kuruluşunda yer alan Yavuz, mesleği ile ilgili olarak çok sayıda makalelerini 2009 yılında “Meslekte 30 yıl” ve 2014 yılında “Meslekte 35 yıl” kitaplarında topladı ve yayınladı. Daha sonra 12 adet kitabı yayınlandı. Mesleğiyle ilgili gazetelerde, dergilerde, internette köşe yazıları halen yayınlanmakta ve çeşitli TV programlarında bilgilerini paylaşmaktadır. Yurtiçinde ve yurtdışında birçok mesleki örgüte üye olan Yavuz, bir dönem İzmir Ticaret Odası Meclis Üyeliği yapmıştır. SETBİR Yönetim Kurulu Üyeliği görevini yürütmektedir. Yavuz, VİSAD, İZSİAD, İzmir Tarım Grubu ve TAGYAD üyeliklerini de sürdürmektedir. Yavuz, Veteriner Hekim Dr. Nuran Yavuz ile evlidir.

    İlgili başlıklar

    Yorum yapın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir