Köşe Yazısı

Çiftliklerde Hayvan Refahı

Verimlerinden yararlandığımız hayvanlara refah sağlamak görevimizdir ve çiftliklerin sürdürülebilir halde olmaları için şarttır. Çünkü refah ile verim birbirine paraleldir.

Hayvan refahı konusu Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Uluslararası Süt Federasyonu (IDF) tarafından İyi Süt Sığırcılığı Uygulamaları (Good Dairy Farming Practice) olarak yayınlanmıştır.

Çiftliklerdeki hayvanların ağrı çekmelerinin önlenmesi, aç ve susuz kalmalarına meydan verilmemesi, stresten uzak tutulmaları, kuru ve temiz bir ortamda bulundurulmaları, rahat bir yerde yatmalarının sağlanması tüm dünyada “hayvan refahı” için önerilen başlıca koşullardır.

Çiftlik hayvanlarının ağrılı, acı veren, sancılı hastalıklara maruz kalmaları hayvan refahına aykırı olup, önlenmesi için koruyucu hekimlikle ilgili gerekenlerin yapılması şarttır.

Örnek olarak; Salmonellosis, panarisyum, piyeten, ektima, keçi ciğer ağrısı, gangrenli mastitis (meme yangısı) gibi hastalıkları ele alabiliriz.

Salmonellosis, hayvanlarda şiddetli karın ağrısı ve ishal ile ortaya çıktığından tüm dünyada hayvan refahı için sorun olarak kabul edilmektedir.

Topallığa yol açan piyeten (ayak-tırnak çürüğü) panarisyum gibi hastalıklar, özellikle virülentDichelobacternodosus tarafından oluşturulan foot rot (piyeten hastalığı) çok rahatsız edici bir sorundur.

Ektima kuzuların dudaklarında ve burun uçlarında yaralarla ortaya çıkan, kuzuların aç kalarak ölmesine yol açan viral bir enfeksiyondur.

Contagious Caprine Pleuropneumonia (CCPP) ülkemizde keçi ciğer ağrısı olarak bilinir. Özellikle oğlakların acı acı bağırarak ölmesi dayanılmaz bir üzüntü kaynağıdır. Dünyada çok korkulan bir hastalık olup keçi sürülerinde önemli refah sorunlarının başında gelir.

Tüm akut, klinik meme yangıları (mastitis) refah sorunudur.

Bunlar içerisinde koyun, keçi ve ineklerde görülen gangrenli meme yangıları (mastitis) şiddetli ağrı ve sonunda meme lobunun düşmesi ile sonuçlandığından üzüntü verici dertlerden biridir.

Bu örneklerde görüleceği gibi refah sağlamak için bu hastalıkların önlenmesi yönünde sürü yönetimi ve koruyucu hekimlik ilkeleri doğrultusunda gerekenler ihmal edilmeden, eksiksiz olarak yapılmalıdır.

Barınak içerisinde refah

Doğum bölümü ayrı, anne ve buzağı için rahat bir ortam sağlayacak şekilde olmalıdır.

İneğin sancılanmak ve ıkınmak için en az 3,5X3,5 m. ölçülerinde bir doğum bölümüne ihtiyacı vardır.

Doğan buzağı ayrı, temiz ve kuru bir buzağı boksunda bakılmalı, ağız sütü içirildikten sonra temiz suya ve buzağı başlangıç yemine serbestçe (adlibitum) ulaşabilmesi sağlanmalıdır.

Toplu buzağı barınakları amonyak birikimi olmayacak şekilde havalandırılmalıdır. Hayvanları refah içinde yaşatmanın yolu stresi önlemekten geçer.

Nakliye, her türlü yer değiştirme, rutinin dışına çıkan her şey, insanların kötü muamelesi, aşırı gürültü, kalabalık, havalandırmasız barınaklar, uygun olmayan zeminler, uygun olmayan dinlenme alanları ve sıcak büyük stres kaynakları, aynı zamanda refahı kötü yönde etkileyen etmenlerdir.

Refahları sağlanamazsa hayvanlar strese girerler. Stres; verim düşüklüğüne, işletmenin (çiftlik) kâr edememesine, giderek sürdürülemez bir işletme haline gelmesine, sonunda işletmenin kapanmasına yol açar. Sonuçta zarar etmiş, mutsuz, borçlu bir işletme sahibi ile karşı karşıya kalırız.

Bu bilgilerden de anlaşılacağı üzere hayvanlara sağlanan refah aynı zamanda işletme sahibinin kazanç elde etmesi ve refah içerisinde yaşaması için de gereklidir.

Notlar:

  1. Yukarıdaki yazı tüm yönleri ile Veteriner Halk Sağlığı 1.Baskı Ankara: Türkiye Klinikleri 2023 p.107’de yayınlanmıştır.
  2. Kaynaklar yazar tarafından verilebilir.
Tahir S. Yavuz
Tahir S. Yavuz 1957 yılında Bursa’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Gemlik’te tamamlayan Yavuz, lise öğrenimini Bursa Erkek Lisesi’nde 1974 yılında tamamladı ve aynı yıl İstanbul Veteriner Fakültesi’nde öğrenimine başladı. 1979 yılında İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nden mezun oldu. 1983 yılı Nisan ayına kadar Bursa Hayvan Hastanesi’nde Veteriner Hekimlik, Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde asistanlık yaptı. 1983-1988 yılları arasında Pınar Et’in kuruluş ve işletmesinde görev aldı. Pınar Et’te çalıştığı yıllarda tanıştığı meslektaşlarıyla 1988 yılında Ege Vet’i kurdu. 1988-1998 yılları arasında Amerikan Yemlik Tahıl Konseyi’ne danışmanlık hizmetleri verdi. Ege Vet Genel Müdürü olarak görev yaptı. Ata Fen ve Sürü Yönetimi şirketlerinin kuruluşunda yer alan Yavuz, mesleği ile ilgili olarak çok sayıda makalelerini 2009 yılında “Meslekte 30 yıl” ve 2014 yılında “Meslekte 35 yıl” kitaplarında topladı ve yayınladı. Daha sonra 12 adet kitabı yayınlandı. Mesleğiyle ilgili gazetelerde, dergilerde, internette köşe yazıları halen yayınlanmakta ve çeşitli TV programlarında bilgilerini paylaşmaktadır. Yurtiçinde ve yurtdışında birçok mesleki örgüte üye olan Yavuz, bir dönem İzmir Ticaret Odası Meclis Üyeliği yapmıştır. SETBİR Yönetim Kurulu Üyeliği görevini yürütmektedir. Yavuz, VİSAD, İZSİAD, İzmir Tarım Grubu ve TAGYAD üyeliklerini de sürdürmektedir. Yavuz, Veteriner Hekim Dr. Nuran Yavuz ile evlidir.

    İlgili başlıklar

    Yorum yapın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir