İneklerde Candida Mastitisleri
İneklerin mastitisleri (meme yangıları) süt sığırcılığı işletmelerinin en çok başını ağrıtan sorunlarından biridir. Sebebi çoğunlukla bakterilerdir. Bakteriler kadar sık görülmese de mantar ve mayalardan kaynaklanan mastitislere de rastlanmaktadır.
Yabancı literatürde fungi-yeast veya mycotic etkenli mastitisler olarak sözü edilen mastitis etkenleri çoktur. Bu yazımın konusu en çok görülen maya mastitisi etkeni olan candida ile ilgilidir.
Candida mastitisleri önemli bir sorundur. Önemli olması geç fark edilmesinden dolayıdır. Çünkü mastitiste, alışkanlıklar gereği, ilk önce antibiyotik ile müdahale edilir. Fakat candida mastitislerinde antibiyotik kullanıldığında mastitis daha da şiddetlenir. Başka bir deyimle candida mastitislerinde antibiyotik kullanımı ters etki gösterir.
Candida adı verilen maya aslında mantar ailesindendir ve dünya üzerinde yaygındır. Candida’lar büyük bir gruptur ve Saccaromyces cereviciae ile çok yakın akrabadır. En ünlüsü Candida albicans olup, bilim insanları Candida’ları Candida albicans ve albicans olmayan candidalar (NAC) olarak ayrı gruplar halinde incelemişlerdir.
Candida albicans meme yangılarında yer alır. Ancak meme yangısına yol açabilecek olan Candida’lar çok daha fazladır. Bunlardan en fazla görüleni Candida krusei’dir. Candida ciferrii dışındaki tüm candidalar biofilm oluşturma yeteneğine sahiptirler. Biofilm mikroorganizmaların hastalık yapıcı etkilerini arttırır. Bunlar içerisinde biofilm yapma yeteneğinde C. kefyr ve C. krusei başı çekerler.
Mastitis vakalarında izole edilen bazı Candida’ları listeleyelim;
- rugosa, C. glabrata, C. humicola, C. tropicalis, C. maltosa, C. pseudotropicalis, C. parapsilosis, C. parasitica, C. lypolitica, C. lusitaniae, C. guilliermondii.
Candida mastitisleri bazı sürülerde geri dönüşü olmayan hasarlara ve büyük kayıplara sebep olabilirler. Sürüden mecburi çıkarmaya yol açabilirler.
Candida mastitislerine çoğunlukla aşırı miktarda ve uzun zaman antibiyotik kullanılması yol açar. Diğer önemli sebepler şunlardır; meme içine ilaç verilmesi esnasında meme başının dezenfeksiyonuna dikkat edilmemesi, dezenfeksiyonun ihmal edilmesi, sağımcının ellerini hijyenik hale getirmeden sağım yapması ve pis-ıslak yatak yerleri.
Yani kuru-temiz kuralı her yerde olduğu gibi burada da geçerlidir. Altlıklar ile de candida mastitislerinin yakın ilişkisi vardır. Örneğin; hızar talaşının altlık olarak kullanıldığı sütçü sığır işletmelerinde C. pseudotropicalis’in sıklıkla mastitise yol açabileceği bildirilmektedir.
Bazı maya (candida) mastitislerinin 1-2 ay içinde kendiliğinden (spontane olarak) düzeldiği verilen bilgiler arasındadır.
Fakat mastitislere antibiyotik tedavisi yapılması ve düzelme olmasa bile antibiyotik değiştirerek ısrarla tedavinin sürdürülmesi candida mastitislerinin uzamasına, tedavinin gecikmesine ve hastalığın şiddetlenmesine yol açmaktadır. O yüzden, özellikle sonuç alınamayan mastitis vakalarında laboratuvar tahlili istenmesi şarttır. İşin doğrusu ise; antibiyotik kullanmaya başlamadan önce süt numunesi almak, daha sonra tedaviye başlamaktır. Bu arada süt numunesi laboratuvara gönderilir ve gelen sonuca göre tedaviye yön verilir. Zaten doğru yönde bir müdahale yapılmışsa memedeki sorun giderilmiş olacaktır.
Yukarıda saydığımız gibi, Candidalar çoktur. Fakat tedavi şemalarında farklılık yoktur. Candida tedavisinde çokça kullanılan etken maddeleri sıralayalım;
Bunlar meme içi ve bazen de ağız yoluyla kullanılabilirler.
Itracozanole, fluconazole, tioconazole, myconazole, thiabendazole, amphotericin B. Ek olarak Nystatin’in meme içine steril enjeksiyonluk suyla birlikte 800.000 ünite verilmesi, Natamycin’in yine meme içi olarak kullanılması önerilen tedaviler arasındadır.
Thiabendazole etken maddeli ilaçların 3 gün süreyle ağız yolundan verilmesi de önerilmektedir.
Önemli bir ilaç povidone iodine’dir. %10’luk solüsyonun memeye verilmesi ve masajla memeye dağılmasının sağlanması ile iyi sonuçlar alınmıştır. Ayrıca 500 ml serum dextrose içerisine 10 ml povidone iodine eklenerek yavaş İ.V (damar içi) enjeksiyon verilmesi yararlıdır.
Tedavi esnasında yangı giderici ilaçlardan (NSAID) kesinlikle faydalanılmalıdır. Bu öneri zaten tüm mastitislerde geçerlidir.
Candida mastitislerinde sütte azalma, pıhtı, memede şişme gibi diğer etkenlerin sebep olduğu mastitislerde görülen, Candida’ya özel olmayan belirtiler görülür. Bazen şişlik ve sertliğin yanısıra kanlı süt, kötü kokulu, sarı-kahverengi süt göze çarpar. Teşhis bu süt yapısına göre konulamaz. Tipik değildir. O yüzden kesin teşhis için laboratuvardan yararlanmak gerekir.
Burada bir bilgi daha aktaralım. Bilim insanlarının çalışmalarında sütçü keçilerin candida mastitislerine karşı çok hassas oldukları da bildiriliyor.
Koruyucu hekimlik:
En başta hijyen, sanitasyon, kuru ve temiz ilkesinin önemine inanmak şarttır.
Meme başından bir ilaç verileceğinde meme başı deliği çok iyi bir şekilde dezenfekte edilmelidir.
Candida mastitislerinin çevresel mastitis (environmental, ortamla ilgili mastitis) olduğunu özellikle aklımızda tutalım.
Genel mastitisle mücadele yöntemleri candida mastitisleri için de geçerlidir. Yemlere selenyum katılması, selenyumun glutatyon peroksidaz ve superoxide dismutaz gibi antioksidan enzimlerinden, neutrophil performansını arttırıcı etkisinden yararlanmak koruyucu hekimlik bakımından önemlidir.
Çinko’nun yemlere katılmasında büyük fayda vardır.
Laktik asit bakterilerinin (LAB) antibiofilm etkilerinden yararlanabilir. Örneğin Lactobacillus sakei’nin bu yöndeki etkisi bilinmektedir. Aynı zamanda immun sistemi destekleme etkisiyle de yarar sağlanmış olur.
Sağımcıların ellerini dezenfekte etmeleri (el hijyeni) özellikle üstünde durulması gereken bir konudur. Sağım ekipmanının temizliği de zaten mastitisle mücadele için başlıca koşuldur.
Ama; en önemlisi uzun süreli antibiyotik kullanımının mantar, maya üremesine yol açabileceği konusunda bilgi sahibi olmaktır. Bunu kesinlikle aklımızda tutalım ve uzayan mastitis vakalarında uyanık olalım.