Köşe Yazısı

Çiftlik Hayvanları ve Zoonotik Hastalıklar

Çiftlik hayvanlarından insanlara bulaşma ihtimali olan bazı hastalıklar vardır. Bunlara zoonozlar veya zoonotik hastalıklar adını veriyoruz.

Bu yazımın konusu geviş getiren çiftlik hayvanlarından insanlara bulaşabilecek olan hastalıklardır. Bu hastalıklardan bazıları tamamen bulaşma potansiyeline sahip, bazıları ise şartlara bağlı olarak bulaşan hastalıklardır. Şartlara bağlı olarak immun sistemi baskı altında olan insanlara, yaşlılara, çocuklara, başka hastalıklarla mücadele edenlere veya stres altındaki insanlara bulaşabilirler.

Öncelikle zoonotik yani insanlara bulaşma potansiyeline sahip olan hastalıkları listeleyelim; Leptospirosis, tüberküloz (verem), Brusellosis, Coxiellosis (Q Fever), Campylobacteriosis, Chlamidiosis, Listeriosis, Cryptosporidiosis, Şarbon (Anthrax), Taenia saginata (Cysticercosis), Echinococcosis (Cyst hydatid), Giardiasis, Yersiniosis, E.coli enfeksiyonları (shigatoxin, veratoxin, 0157:H7), Trichophytosis (dermatophytosis veya kellik), Dermatophilosis (streptotrichosis), BPS (Bovine Papular Stomatitis), Anaplasmosis, sarcoptes uyuzu, Staphylococcus aureus enfeksiyonları, fasciolasis (kelebek), Papillomatosis (siğil), Mycoplasma ovis enfeksiyonları, ektima (orf), Toxoplasmosis ve kuduz.

Görüldüğü gibi insanları tehdit eden çok sayıda zoonotik hastalık söz konusudur.

Tüberküloz ve bruselloz en çok bilinen zoonozlardır. Bu ikisi, şarbon (anthrax) ve kuduz immun sisteme bakmaksızın hastalığa yol açan hastalıklardır.

Zoonotik hastalıklara kısaca göz atalım. Leptospirosis (Lepto) hayvanlarda sarılık ve kanlı idrar ile kendini gösteren, yavru atmaya da sebep olabilen bir hastalık olup, insanlara bulaşabilir. İnsanlarda kusma, kas ağrıları, baş ağrısı, ishal, sarılık gibi belirtilerle kendini gösterir. Karaciğer, böbrek ve akciğerlerde hasara yol açar.

Mycoplasma ovis koyunlarda sarılıkla ortaya çıkan bir hastalığa yol açar. İnsanlara bulaşma ihtimali vardır. Özellikle direnç sistemi çökmüş kimselere bulaşabilir.

BPS (Bovine Papular Stomatitis) ineklerde ağız yaralarına yol açar. İnsanlarda el, burun ve yüzde yaralara sebep olabilir. Bir süre sonra önemli bir sorun oluşturmadan düzelir.

Brusellosis ineklerden ve koyunlardan bulaşır. Brusella abortus ineklerde Brusella melitensis koyunlarda yavru atmaya yol açan mikroorganizmalardır. İşletmelerinde yavru atma sorunu olan hayvan sahipleri ve çiğ sütten yapılan süt ürünlerini özellikle taze koyun peynirlerini tüketen insanlar tehlike altındadır.

İnsanlarda dalgalı ateş, ağrı ve gece terlemesi ile kendini gösterir.

Tüberküloz insanlarda da hayvanlarda da görülen, verem adı verilen bir hastalıktır. İnsandan insana bulaşabileceği gibi, hayvanlardan insanlara da bulaşabilir. Özellikle ineklerden ve bazen de keçilerden bulaşabileceği bilinmektedir. Aynı barınakta bulunan keçilerden ineklere, ineklerden de insanlara bulaşma ihtimali de vardır.

Fasciolasis küçükbaş geviş getirenlerin kelebek hastalığı olarak bilinen bir paraziter hastalıktır. Nadir olarak insanlara geçtiği bildirilmiştir.

Dermatophilosis Dermatophilus congolensis tarafından oluşturulan bir deri hastalığıdır. Koyunlarda ve sığırlarda görülür. Sığırlarda görülen formuna streptotrichosis adı verilir. İnsanlara bulaşabilir. Deri lezyonları yapar.

Papillomatosis bir virüs etkenli hastalıktır. Siğil oluşturur. Bilinen 13 ayrı tip siğil oluşturan virüs olup, bunlardan bazıları insanlara bulaşabilir.

Chlamydophila psittaci (abortus) koyunlarda yavru atmaya yol açan bir etkendir. İnsanlara, özellikle koyunlarla uğraşanlara bulaşabilir. Grip benzeri belirtilerle kendini gösterir.

Q Fever (Coxiellosis) Coxiella burnetii tarafından oluşturulan bir hastalıktır. İnsanlarda da Q Fever olarak bilinir.

Salmonellosis şiddetli ishal, yavru atma ve ölü doğuma yol açan tehlikeli bir hastalıktır. İnsanlara bulaşır.

Yersinia enterocolitica bir ishal etkenidir. Zoonotik potansiyeli vardır. E.coli shigatoxin-veratoxin içeren tipleri, 0157:H7 suşu insanlarda yaygın halde sorunlar oluşturabilir. İshale yol açar.

Staphylococcus aureus (MRSA) hayvanlarda ve insanlarda ortak bir bakteridir. Her organda yaralarla birlikte, özellikle yüzde yaralar halinde kendini gösterir.

Cysticercosis (Taenia saginata), Echinococcosis (Cyst hydatid) tenya (şerit) hastalıkları olup hayvanlar ve insanların ortak paraziter sorunlarıdır.

Trichophytosis (dermatophytosis) bir mantar enfeksiyonudur. İnsanlara bulaşan tipleri vardır. Deri lezyonları yapar.

Campylobacter jejuni hayvanlarda campylobacteriosis hastalığı ile özellikle koyunlarda yavru atmaya yol açan hastalıklardan biri olarak karşımıza çıkar. Zoonotik hastalıklardan biridir. Hatta genel olarak koyunların yavru atmasına (düşüğe) yol açan tüm hastalıkların zoonotik potansiyeli olabileceğini söylersek hata etmiş olmayız. Giardia lamblia (duodenalis, intestinalis) tarafından oluşturulan Giardiasis bir protozoan etkenli hastalıktır.

Cyryptosporidium parvum da bir protozoa’dır. Her ikisi de ishal ile seyreden hastalıklar olup, insanlarda da ishal yapabilirler. Cyryptosporidium parvum’un 19 türü ve 40 genotipi vardır. Bunlar içerisinde zoonoz olanlar da bulunmaktadır.

Sarcoptik uyuz bir zoonotik ektoparazittir. Hayvanlarda ve insanlarda kaşıntı ile ortaya çıkan sorunlar oluşturur. Anaplasmosis bir kan parazitidir. Hayvanlarda şiddetli kansızlık (anemi) ile ortaya çıkar. İnsanlara bulaşma ihtimali vardır. Dünyada zoonotik hastalıklar listesine alınmıştır. Kenelerle bulaşır.

Ektima kuzu ve oğlakların ağızlarında, dudaklarında ve burun çevrelerinde yaralar oluşturan viral bir hastalıktır. İnsanlara bulaşabilir.

Şap hastalığının zoonotik olup olmadığı sıklıkla sorulur. Şap hastalığı çocuklardaki HFMD (Hand Foot Mouth Disease) hastalığı ile karıştırılan bir hastalıktır. HFMD el, ayak, ağız hastalığı, şap ise FMD (ağız, ayak) hastalığıdır. Şap virüsü Aphtovirus, HFMD virusü ise Coxsackie virüstür. Yani tamamen farklı virüslerdir. Dünyada Aphtovirus’ün oluşturduğu 40 kadar şap vakası bildirilmiş olup OIE tarafından bir zoonotik potansiyeli olmayacağı, halk sağlığı sorunu oluşturmayacağı bildirilmiştir.

Görüldüğü gibi; hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıklar yüzünden tehlike altındayız. Dikkatli olmalıyız. Bu hastalıklar arasında ne yazık ki kuduz da vardır. Köpeklerle ilgili olduğu bilinse de geviş getiren çiftlik hayvanlarında da kuduz hastalığı görülebilir. Ormanlık alanlara yakın yerleşim yerlerinde, keçilerin veya diğer geviş getirenlerin yabanıl (vahşi) karnivorlar (et yiyiciler) tarafından ısırılmaları tehlike yaratmaktadır. Tüm bunları gözönüne alarak biyogüvenlik önlemleriyle, bilgi ve bilinçle kendimizi zoonozlardan uzak tutabiliriz. Karantina önlemleri, aşısı olan hastalıkların aşılarının ihmal edilmeden yapılması, ellerin yıkanması, eldiven takılması, maske kullanılması, dezenfektanlardan yararlanılması şarttır. Hatta koruyucu iş gözlüğü kullanılması özellikle tavsiye edilir. Yavru atma ile karşı karşıya kalan koyun-keçi sürüleri sahiplerinin kesinlikle dikkati elden bırakmamaları, eldivensiz hayvanlarla ve atıklarla temas etmemeleri gerekir. Dezenfektan kullanımı dışında gerekirse yakma yöntemi de uygulanmalıdır. Atıklar, altlıklar, barınaktan çıkan her türlü malzeme yakılmalıdır.

Zoonozlarla mücadelede “tek sağlık” kavramı öne çıkarılmalı, insan hekimleriyle ve veteriner hekimler işbirliği yapmalı, Tarım Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı karşılıklı raporlaşma ile hastalıkları yakın takibe almalıdırlar.

Bizler tüketiciler olarak mezbaha muayenesinin, pastorizasyonun, kaynatma, kavurma, pişirme gibi işlemlerin önemini kavramalı, ihmal etmeden, titizlikle uygulamalıyız.

Tahir S. Yavuz
Tahir S. Yavuz 1957 yılında Bursa’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Gemlik’te tamamlayan Yavuz, lise öğrenimini Bursa Erkek Lisesi’nde 1974 yılında tamamladı ve aynı yıl İstanbul Veteriner Fakültesi’nde öğrenimine başladı. 1979 yılında İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nden mezun oldu. 1983 yılı Nisan ayına kadar Bursa Hayvan Hastanesi’nde Veteriner Hekimlik, Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde asistanlık yaptı. 1983-1988 yılları arasında Pınar Et’in kuruluş ve işletmesinde görev aldı. Pınar Et’te çalıştığı yıllarda tanıştığı meslektaşlarıyla 1988 yılında Ege Vet’i kurdu. 1988-1998 yılları arasında Amerikan Yemlik Tahıl Konseyi’ne danışmanlık hizmetleri verdi. Ege Vet Genel Müdürü olarak görev yaptı. Ata Fen ve Sürü Yönetimi şirketlerinin kuruluşunda yer alan Yavuz, mesleği ile ilgili olarak çok sayıda makalelerini 2009 yılında “Meslekte 30 yıl” ve 2014 yılında “Meslekte 35 yıl” kitaplarında topladı ve yayınladı. Daha sonra 12 adet kitabı yayınlandı. Mesleğiyle ilgili gazetelerde, dergilerde, internette köşe yazıları halen yayınlanmakta ve çeşitli TV programlarında bilgilerini paylaşmaktadır. Yurtiçinde ve yurtdışında birçok mesleki örgüte üye olan Yavuz, bir dönem İzmir Ticaret Odası Meclis Üyeliği yapmıştır. SETBİR Yönetim Kurulu Üyeliği görevini yürütmektedir. Yavuz, VİSAD, İZSİAD, İzmir Tarım Grubu ve TAGYAD üyeliklerini de sürdürmektedir. Yavuz, Veteriner Hekim Dr. Nuran Yavuz ile evlidir.

    İlgili başlıklar

    Yorum yapın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir