GıdaHaberlerTarım

“Hayatta Doymayan Tabakta da Doymuyor”

“Gelecek Benim” podcast serisinin dördüncü bölümünde, Tarım Yazarı ve Fütürist Mine Ataman, moderatör Cenk Doğar’ın konuğu oldu. Ataman, tarım ve gıdanın geleceği ile çocukların sağlıklı beslenmesi konusunda ebeveynlere önerilerde bulundu.

Mine Ataman, gelecekte daha az yemek zorunda kalınacağını ve gıda fiyatlarının artacağını öngörürken, geleneksel tarım ve beslenme yöntemlerinin yerini teknoloji destekli, daha verimli ve sürdürülebilir yöntemlere bırakacağını ifade etti. Yapay zekanın tarımda ve gıda üretiminde büyük yenilikler getireceğini belirten Ataman, siber güvenlik tehditlerine de dikkat çekti.İklim Krizi ve Tarım Üzerindeki Etkileri

Podcast’te Mine Ataman, iklim değişikliğinin tarım ve gıda üretimi üzerindeki etkilerini vurguladı. İklim krizinin varlığı konusunda bilim dünyasında geniş bir mutabakat olduğunu belirten Ataman, dünya genelinde tarım ve beslenme kültürünün hızla değiştiğine dikkat çekti. Ataman, “Ancak, iklim inkârcılarının varlığı ve bunların Türkiye’de de destekçilerinin bulunması, iklim değişikliğiyle mücadeleyi zorlaştırıyor. Bu gruplar, iklim değişikliğini yadsıyarak dünya kaynaklarının herkesi doyurabileceğini savunuyorlar” dedi.

İklim değişikliğinin doğal bir süreç olduğunu kabul eden Ataman, insan etkisinin bu süreci hızlandırdığını ve kötüleştirdiğini vurguladı.

Gıda Krizi ve Gelecekteki Beslenme Alışkanlıkları

Ataman, tarımın tarih boyunca nasıl değiştiğine değinerek, 10 bin yıl önce hayvansal beslenmeden bitkisel beslenmeye geçişin sancılı bir süreç olduğunu hatırlattı. Bugün de benzer bir dönüşümün sancılarının yaşandığını belirten Ataman, gelecekte gerçek gıdaların çok az ve lüks olacağını öngördü. Dikey tarım ve alternatif protein kaynakları gibi yeni yöntemlerle gıda üretiminin artacağını, ancak geleneksel gıdaların lüks tüketime dönüşeceğini ifade etti.Türkiye’nin Tarımsal Gerçekleri ve Su Krizi

Ataman, Türkiye’nin tarım arazilerinin dünya standartlarının altında olduğunu belirterek, “Türkiye dört mevsimi yaşadığı için çok çeşitli ürünler üretebiliyor, ancak toprak verimliliği düşük.  Tarım arazilerinin sadece %3’ünün organik madde miktarı %3 ve üzerinde. Halbuki Avrupa’da bu oran %5-6 seviyelerinde.  Türkiye, verimli olmayan toprakları nedeniyle, dünyada en fazla gübre kullanan ülkelerden biri. Ayrıca, Türkiye’nin kişi başına düşen yıllık su miktarı 1.363 metreküp ve bu miktar giderek azalıyor. Türkiye yakın gelecekte su stresi çekecek, su yoksulu ülkeler kategorisine girecek. O yüzden bilim okuryazarı olmak, okuduklarımızı doğru anlamakta fayda var” dedi.

Ataman, buna karşılık, Afrika’nın kişi başına düşen su miktarının 4.000 metreküp olduğunu belirterek, Türkiye’nin su kaynakları bakımından ne kadar zor durumda olduğuna dikkat çekti.

Gıdada Siber Güvenliğe Dikkat!

Programda daha az arazide daha verimli tarım yapmanın önemine değinen Ataman, tarımsal faaliyetlerin karbon ayak izini azaltmanın gerekliliğini vurguladı. Hollanda’nın tarımda verimlilik konusunda örnek bir ülke olduğunu belirten Ataman, Avrupa’daki yeni yasaların çiftçileri daha sürdürülebilir tarım yöntemlerine yönlendirdiğini ifade etti. Ayrıca dünya genelinde tarımsal üretimde kullanılan teknolojik yeniliklerin önemine dikkat çekti. Gıda israfının da büyük bir sorun olduğunu belirten Ataman, sofraya gelen her üç tabaktan birinin çöpe gittiğini söyledi. Yapay zekanın tarımda büyük yenilikler getireceğini ve verimi artıracağını belirten Ataman, “Ancak, yapay zekanın kullanımının siber güvenlik tehditlerini de beraberinde getireceğini unutmayalım. Düşünün, sizin Konya’daki ekmek ambarınızın sulama sistemi ya da ilaçlama sistemine, Amerika’dan biri giriş yapıp orada bir şey değiştirdiğinde aslında bütün gıda güvenliğini yani bir ulusun aslında gıda güvenliği ve güvencesini de riske atabilir. O yüzden de orada inanılmaz bir siber tehdit var. Çünkü ne kadar çok makine ekipman, o hani nesnelerin interneti dediğimiz, birbirine bağlandıkça tarımı teknolojiyle entegre ettikçe güvenliğini de düşünmek gerekiyor. Yapay zekâ ile bir yerde aslında siber saldırılarında önün açmış oluyor. O yüzden evet çok önemli ama inanılmaz da bir güvenlik gerektiriyor” diyerek gıda güvenliğine dikkat çekti.“Çocukları Geleceğe Ortak Edin”

Ataman, “Anneannem derdi ki, ‘Hayatta doymayan tabakta da doymuyor’. Bu nedenle çocukların sadece fiziksel değil, ruhsal olarak da doyurulması gerekiyor. Bugün çocuklarımız için bir şey yapmak istiyorsak lütfen onları geleceğe ortak edelim. Geleceğin ruhuna, zihin yapısına, bilim ekosistemine ortak edin,” diyerek, çocukların beslenme kültürünün desteklenmesi ve daha sağlıklı bir geleceğe hazırlanmaları gerektiğini belirtti.

Ataman ayrıca, geleneksel tarım yöntemlerinin sürdürülebilir olmadığını ve gelecekte daha verimli ve çevre dostu tarım yöntemlerinin benimsenmesi gerektiğini ifade etti.

İlgili başlıklar

Yorum yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir