Ekecek Yok!
Değerli dostlar,
Tarımın en büyük sorunu nedir diye sorsanız, “gelecekte bunu kim yapacak?” derim. Dünya Çiftçiler Günü nedeniyle İzmir-Tire’de yapılan bir toplantıda benim de içinde yer aldığım panelistlere, “tarımın sizce en büyük sorunu nedir” diye sorduklarında ben bunu söylemiştim. Panel konuşmam sosyal medyada büyük yankı uyandırdı ve şimdiye kadar 470 bin görüntülenme aldı.
Bunun birkaç nedeni var. Köylüler artık çocuklarının tarlalarda, bahçelerde, bağ ve ahırlarda çalışmasını istemiyorlar. “Hiç olmazsa bir yerde güvenlik görevlisi olsun” diyorlar. Telefon şirketlerinde iş bulma ise onlar için lüks bile. Bu bir…
Zaten gerek iktidar ve gerekse muhalif kanallarda boy gösterenler hep aynı kişiler. Örneğin bir avukat var, adını söylemeyeceğim, maşallah her akşam bir kanalda. Uzman olduğu hukuk konuları dışında ekonomi konuşuyor, tarım konuşuyor, dış politika konuşuyor, iç politika konuşuyor, konuşmadığı konu yok velhasıl. Böylelerine bakınca kendimi nedense bir ziraat mühendisi, pratikten bir çiftçi değil, tarımla alakasız bir meslek grubundaymışım gibi hissediyorum.
Neyse biz yeniden konumuza dönelim. Çiftçilik yapan biri olarak söylüyorum ki bu güneşte çalışmak oldukça zor ve tarım yapanların yaş ortalaması elli sekiz. On sene sonra bunlar altmış sekiz yaşında olacaklar ve çalışma pratikleri de azimleri de azalacak. Yerlerini dolduracak çocuklar olmadığı için de üretecek kimse kalmayacak. Bu iki…
Bir de zarar etme meselesi var. Tarımda maliyetler gün geçtikçe artarken, ürün verimleri özellikle iklim değişikliğinin etkisiyle azalıyor, elde edilen ürünler de ilaçlanmadan kaliteli olmuyor. Yani verim ve kalite problemi ortaya çıkıyor, bu da üreticinin cebine giren paranın her yıl azalmasına neden oluyor. Sigortacılık yaygın olmadığı için de çiftçi zarar ettiği üründen herhangi bir destek alamıyor. Bu üç…
Tarım Kanunu Nerede?
Desteklemeler de son derece düşük. Tarım Kanununda, “destekleme oranı bütçenin yüzde birinden az olamaz” dendiği halde kanun çıktı çıkalı hiçbir zaman yüzde yarım bile ödenmedi. Dolayısıyla kanunun çıktığı 2006 yılından bu yana çiftçinin milyarlarca lira alacağı bulunuyor. Halbuki bu paralar verilseydi muhtemelen daha çok insan tarımda kalacaktı. Bu dört…
Çiftçi ziraat mühendisliği ve veteriner hekim hizmetlerinden yeterince yararlanamıyor. Böyle olunca da özellikle buzağı ölümleri, hayvan hastalıkları ve ürün kayıpları çok oluyor. Bu da direkt maliyetleri etkiliyor. Bu beş…
Aralarında feodal ilişkilerden kaynaklanan sorunlar olduğu için ve bir de kötü şöhretleri olduğuna inandıkları için kooperatifleşmekten imtina ediyorlar. Böylece hem maliyetleri artıyor hem gelirleri azalıyor hem de iklim krizi ile yeterince mücadele edemiyorlar. Bu altı…
Maddeleri artırabilmekle birlikte şimdilik burada duralım diyorum.