Çiftlik Hayvanlarında Tuz Zehirlenmesi
Tuz (sodyum klorür, NaCl) sağlık ve verim için gerekli minerallerden birini, sodyumu içerir. Eksikliği de fazlalığı da sorundur. Tuz zehirlenmesi tam anlamıyla “her şeyin fazlası zarar” deyiminin karşılığıdır.
Tuz zehirlenmesi sodyum iyonunun hayvanlar tarafından aşırı alınması sonucunda dokularda ve beyinde birikmesiyle ortaya çıkar. Bu duruma tıbta “hipernatremia” adı verilir.
Tuz zehirlenmesi kronik veya akut olarak ortaya çıkabilir.
Kazalar, hatalar, yanlışlıklar tuz zehirlenmesine sebep olur. Tuzun hayvanların önüne aniden ve çok miktarda konulması, hayvanların tuzu aşırı miktarda almaları başlıca sebeptir.
Tuz zehirlenmesini tetikleyen önemli bir sebep de suya ulaşımın kısıtlı olmasıdır. Hayvanların yeterince su içememesi, kalabalık ve sıkışık barınaklar, boynundan bağlı olmaları suya ulaşımı kısıtlayan faktörlerdir.
Bazı kazalar ve dikkatsizlikler de sorun oluşturur. Su yalaklarına kaya tuzu düşmesi, suyun zaten tuzlu olması, buna rağmen hayvanların önüne kaya tuzu konulması akut ya da kronik tuz zehirlenmesine yol açabilir.
Özellikle ishal tedavisinde aşırı sodyum klorür içeren serumların gereğinden fazla verilmesi de sebepler arasındadır.
Sıcak stresinde hayvanların arzu ettikleri zaman bolca suya ulaşamamaları da tuz zehirlenmesi ile sonuçlanır. Gebeler ve laktasyondaki hayvanlar daha çabuk etkilenirler.
Tuz zehirlenmesinde ozmotik basınç bozulur. Beyin kafatası içerisinde şişer (cerebral edema). Kafatası beyine baskı yapar. Sinirsel (nervous) belirtiler kendini gösterir. Durumun şiddetine göre çeşitli derecelerde belirtiler ortaya çıkar. Durgunluk, aşırı salya, titreme, sallanma, sendeleme, karın ağrısı, ishal, arka ayakları sürükleyerek yürüme, yatar pozisyon ve felç (paralysis) görülen belirtiler arasında sayılabilir. Aşırı sodyum iyonu iki yönlü olarak hayvanı etkiler. Bu etkileri sindirim sisteminde ve merkezi sinir sisteminde görürüz. Bazen hayvanlar saldırgan olabilir.
Tüm belirtiler aynı anda görülmez. Fakat sinirsel belirtilerin ortaya çıktığını başın eğik tutulması, baş ve boynun ileriye doğru uzatılması, kendi etrafında dönme gibi anormalliklerle anlayabiliriz. Durum şiddetlendikçe kafatası basıncının artışı ile birlikte damar yırtılması, beyin kanaması, koma ve ölüm birbirini takip eder.
Teşhiste ilk önem verilecek konu anamnezdir. Hayvan sahiplerinin verdiği bilgiler teşhise yardımcı olur.
Tuz zehirlenmesi başka sinirsel hastalıklarla karışabilir. Örneğin PEM (Polioencephalomalacia, Polio) adı verilen hastalıkla çok karıştırılan bir durumdur.
Kesin teşhis beyin omurilik sıvısında sodyum (Na) iyonunun aşırı artışının gözlenmesi ile konulur.
Durum fark edildiğinde ya da şüphe duyulduğunda derhal hayvanın önündekiler kaldırılır.
Tuz zehirlenmesinin spesifik bir antidotu (panzehiri ) yoktur. Beyin ödemi tedavisine başlanır. Dexamethazon ve idrar söktürücü ilaç (Furosemide) kullanılır.
Asıl tedavi temiz içme suyu verilmesi ile mümkündür. Fakat aniden hayvanların önüne temiz içme suyu konulması dolaylı (indirekt) sorunlara yol açar. Birdenbire çok su içen hayvanlarda şiddetli beyin ödemi (cerebral edema) ve akciğer ödemi (pulmonary edema) gelişir. Saat başı kısıtlı olarak su verilir. Canlı ağırlığın binde 5’i kadar su verilmeli, sonra tekrar edilmelidir. Yani kısıtlı bir su sağlanmalıdır. Bu şekilde tedavi üç-dört gün bile sürebilir. Zaten bilim insanları tedavi şansının %50 olabileceğini, şiddetli vakaların ölümle sonuçlanacağını bildirmektedirler.
Tuz zehirlenmesi Poliencephalomalacia(PEM ) hastalığına benzeyen belirtiler gösterdiğinden tedavide B1 vitamini(thiamine) kullanılmasını öneren yazarlar vardır. Ancak bilim insanları tuz zehirlenmesi vakalarında B1 vitamini kullanılmasının yararı konusunda hemfikir olmamışlardır.
Tedavi, özet olarak, kortizonlu ilaç, idrar söktürücü ve yavaş yavaş su içirmekle başarılı olabilir. Hatta mide sondasıyla doğrudan mideye su verilmesi de denenebilir.
Koruyucu hekimlik
Hataların, kazaların olmaması için dikkatli bir sürü yönetimi uygulanmalıdır.
Su tahlil yaptırılmalı, suluklar kontrol edilmelidir. İyi gözlem ve hızlı müdahale tedavi şansını arttırır.
En önemlisi hayvanların suya ulaşımını kısıtlayan engellerin olmamasıdır. Hayvanlar istedikleri zaman suya ulaşabilmelidirler. Sıcak havalarda su ihtiyacının artacağını düşünerek devamlı su temin edilmelidir.