Fırsat Olmadı!
Bizim için en değerli şey her ne ise zamanımızı, paramızı, ilgimizi, sevgimizi ona ayırır, ona yatırım yapar, onu büyütmeye çalışırız. Türkiye’de gündem o kadar hızlı değişiyor ki üzerinde düşünmemiz, tartışmamız gereken birçok konuyu yeterince tartışamadan, nedenlerini ve sonuçlarını değerlendiremeden bir sonraki gündeme geçiyoruz. Maalesef her bir gündem konusu da en az bir önceki kadar kritik…
2025 bütçesi de bunlardan biri. Millî Eğitim Bakanlığının 2025 bütçesi yaklaşık 1 trilyon 453 milyar TL. 75 bin okulumuz, 17 milyon öğrencimiz ve 1 milyon öğretmenimiz var. Eğitime ayrılan bütçe son 10 yılda yüzde 3 azalarak yüzde 9’a düştü. Uluslararası standart yüzde 12, yani uluslararası standardın bile gerisindeyiz artık. Şimdiye kadar 20 bin 243 köy okulu kapatıldı. 32 bin 404 köydeki veya kasabadaki ilkokul/ortaokul çağında olan 745 bin çocuk kaderine terk edildi. Şimdi de şehirlerdeki 5 bin 214 okula köydeki çocukları taşıyan öğrenci servisleri “maliyet gerekçesi” ile iptal edildi.
Üzerinde düşünmedik, tartışmadık mesela!
2025 yılı tarımsal destek tutarı 135 milyar TL olarak belirlendi. 2006 yılında yürürlüğe giren Tarım Kanunun 21’inci maddesine göre, “bütçeden ayrılacak kaynak Gayrisafi Milli Hasılanın yüzde 1’nden az olamaz”. Buna göre 2025 yılı tarımsal destek tutarının 615 milyar TL olması gerekiyordu. 2025 yılı mazot desteği 20 milyar TL, tarım kesiminde mazottan alınan özel tüketim vergisinin ve katma değer vergisinin toplamı 45 milyar TL. 2003 yılında binde 6 olan destekleme oranı 2023 yılından beri binde 2 seviyesinde. Çiftçimizin borcu, destek bütçesinin 5,5, katı. Çiftçimiz yeterince desteklenmiyor, geçen sene de desteklenmemişti, ondan önceki sene de…
Üzerinde düşünmedik, tartışmadık mesela!
Süt primi 50 kuruştan 1 liraya çıktı ama süt üreticisi ürettiği sütü maliyetinin altında satıyor, satmak zorunda kalıyor. Süt fiyatı maliyetinin üstünde kâr payı ile ödenmediği takdirde üreticinin ayakta kalması mümkün değil. Sayın Bakanımız, “3 yıl içinde et ithalatını ülke gündeminden çıkaracağız” dedi ama kendisinden önceki Sayın Bakanlarımız da aynı şeyi söylemişti. Et ve Süt Kurumu et ithalatı için firmalardan talep toplamaya başladı bile! Bir de taklit veya tağşiş yapılan ürünlerin listesinin paylaşıldığı bu günlerde Sudan’dan 500 ton at, eşek ve domuz eti ithal edeceğimizi öğrendik, kimin için?
Üzerinde düşünmedik, tartışmadık mesela!
TÜİK’in tahminlerine göre tahıl üretimi bir önceki yıla göre yüzde 7,1 oranında azalacak. Yani buğday üretiminin yüzde 5,5 oranında azalarak 20,8 milyon ton; arpa üretiminin yüzde 10,9 oranında azalarak 8,2 milyon ton; çavdar üretiminin yüzde 18 oranında azalarak 250 bin ton; yulaf üretiminin yüzde 4,6 oranında azalarak 391 bin ton, mısır üretiminin ise yüzde 8,3 oranında azalarak 8,3 milyon ton olarak gerçekleşeceği öngörülüyor.
Üzerinde düşünmedik, tartışmadık mesela!
Çanakkale Bayramiç’te Halilağa Bakır madeni projesi için ağaç kesimi başladı. 3 ilçe ve 60’a yakın köyün kullandığı su kaynakları tehdit altında çünkü bölgenin su kaynakları bu proje için kullanılacak. Bölge, Kazdağları’nın eteklerinde. En son Çanakkale Kirazlı bölgesinde 350 bin ağacı keserek, siyanürle altın çıkaran Kanadalı Alamos Gold’un nasıl bir manzara bıraktığı hafızalarımızdan hiçbir zaman silinmemeli. Yöre halkı Halilağa’nın Kirazlı olmaması için mücadele ediyor. Akdeniz foklarının barınma ve yavrulama alanı Bodrum’un Cennetkoy’una dev yatlar için süper lüks marina yapılacak, mendirek yapımı için bölge bariyerlerle kapatıldı. Bu arada Akbelen Ormanında “ağaçlar kesilmesin” diye nöbet tutan vatandaşlarımıza “ormanı işgal ve faydalanma” suçundan dava açıldı!
Üzerinde düşünmedik, tartışmadık mesela!
Henüz ulusal basın yayın organlarına yansımayan, bu nedenle çok az vatandaşımızın haberdar olduğu, Bilecik Söğüt OSB var, Eskişehir Kaymaz altın madeni var… Bilecik Söğüt OSB’yi genişletme çalışmaları kapsamında Küre köyüne ait tarım arazileri tehdit altında. Tema Vakfı, 175 futbol sahasına eşdeğer bir alanın tarım dışı kullanıma açılacağına vurgu yaparak yetkilileri konuyla ilgili duyarlı olmaya davet etti. Eskişehir Kaymaz altın madeni için verilen ruhsat ise 16 bin futbol sahası büyüklüğünde…
Kaynaklar sınırlı olduğundan kaynaklarımızı değer verdiğimiz şeyler için kullanmaya çalışırız, değer verdiğimiz şeyleri büyütmek için çaba harcarız. Değer verdiğimiz şeyler dışında kullandığımız her kaynağın, değer verdiğimiz şeyleri azalttığını, değer vermediğimiz şeyleri büyüttüğünü biliriz. Bu nedenle değer verdiğimiz şeyler üzerinde düşünmek, değer verdiğimiz şeyler hakkında konuşmak için fırsat yaratırız… Eğitime değer vermezsek cahilliği, bilgisizliği büyütürüz; tarım ve hayvancılığa değer vermezsek açlığı, hastalığı büyütürüz; doğaya değer vermezsek ıssızlığı, susuzluğu büyütürüz…