Köşe Yazısı

Gıdalarımız ve Demans

Demansın genetik, çevresel ve beslenme gibi yaşam tarzı faktörler kombinasyonundan kaynaklandığı ileri sürülmektedir. Yüksek tansiyon, kalp hastalığı, şeker ve obezite gibi sağlık sorunları da bilişsel gerilemeye katkıda bulunurken, demans ağırlıklı olarak alınan gıdalardan etkilenir. İyi beslenmenin ve bol miktarda sağlıklı yiyecek tüketmenin yaşlandıkça demans riskini azaltmaya yardımcı olduğu izlenmiştir.

Demans, beyin hücrelerinin birbirleri ile iletişim kurma yeteneğinin kaybolması sonucu, düşünce, davranış ve duyguların etkilendiği semptomlar bütünüdür. Kişinin hafıza, dikkat, konuşma, sorun çözme ve düşünme gibi bilişsel yeteneklerinin kaybını ifade eder.

Demansın birçok türü bulunmaktadır. En sık gözlenen ve demansların yüzde 60 ile 80’ini oluşturan Alzheimer demansıdır. İkinci demans türü ise, bir inme sonucu beyne kan akışını sağlayan damarların zarar görmesinden kaynaklanan vasküler demanstır. Bu nörolojik hastalık bir anda oluşmaz; hücre içi ve hücre dışında biriken bazı proteinler nedeniyle, beyin dokusunda hücre (nöron) kaybı gelişir; bu birikim giderek artar ve beynin küçülmesi ile sonuçlanır. Belirtiler yavaş yavaş ortaya çıkar ve ilerleyicidir. Özetle demans, çeşitli etmenlerin beyin hücrelerine verdiği zararın bir sonucu, hafıza, muhakeme ve hareket etme kabiliyetinin yitirilmesidir.

Şu anda Dünya çapında 50 milyon civarında olan demans hastası sayısının 2030’da 82 milyona, 2050’de ise 152 milyona ulaşacağı tahmin edilmektedir.

Demansın kesin bir çözümü yoktur. Okuma, bulmaca çözme gibi faaliyetlerle zihnin aktif tutulması, aktif bir yaşam, içki ve sigaradan uzak durmak, yeterince vitamin alma, şeker, yüksek tansiyon ve kolesterol gibi risklerin yönetilmesi gibi yaşam standartlarında değişiklikler, demansın başlamasını geciktirebilmekte, ilerleme hızını yavaşlatabilmektedir. Fakat bilinçli bir beslenme, sorunun çözümünde en fazla üstünde durulan konudur.

Bilişsel gerilemeyle savaşımda bazı bitkilerin özel yeri olduğu ispatlanmıştır. İçerdikleri biyokimyasalların beyin hücrelerindeki fonksiyonları nedeniyle öne çıkan bu bitkiler, birkaç grupta toplanmaktadır.

Depresyonu azaltmaya yardımcı olabilen, bilişselliği de artırabilen B9 vitamini olarak bilinen folat, karalahana, ıspanak ve pazı gibi yeşil yapraklı bitkilerde bulunmaktadır.

Beyin hasarının ilerlemesini durduran ve flavonoid içeren antosiyanin ahududu, yaban mersini, böğürtlen ve kirazlar özel bir meyve grubunu oluşturur. Bunlar iltihabı azaltmaya ve beyin sağlığınızı korumaya yardımcı olan antioksidanlar ve vitaminle doludur.

Ceviz, badem ve fıstık sağlıklı yağlar, magnezyum, E ve B vitaminleri ile doludur. Bunların tüketimi iyi bilişselliği desteklediği ve bunama belirtilerini önlediği bilinmektedir. Haftada en az 5 porsiyon kuruyemiş tüketen 70 yaş üstü kadınların, aynı yaş grubundaki ve kuruyemiş yemeyen kadınlara göre önemli ölçüde daha iyi beyin sağlığına sahip olduğu deneysel olarak ispat edilmiştir.  Başka bir çalışmada, cevizlerindeki bazı fitokimyasalların, yaşlanma süreci boyunca optimum beyin sağlığını korumak için beyin hücrelerinin iltihabını azaltabileceği konu edilmiştir.

Bunama ile bağlantılı bir amino asit olan “homosistein” seviyelerini azaltma yeteneğine sahip B vitaminleri ve karotenoidler açısından zengin olan brokoli, karnabahar, Brüksel lahanası gibi turpgiller, diğer bir bitkisel grubu oluşturmaktadır.

Zeytinyağı ve keten beyninizin sağlıklı kalmasına yardımcı olan önemli bir omega-3 yağ asidi (DHA-dokosaheksaenoik asit) açısından zengin besinlere örnektir. Birçok çalışma, omega-3’lerin bunamayla savaşmada ve onu önlemede etkili olduğunu kanıtlıyor ve iyi bir beyin sağlığına kavuşmak için günde 200 m DHA alınmasını öneriyor. Bu yağ asidi ayrıca somon ve uskumru gibi yağlı balıklarda da bulunmaktadır.

Adaçayı, kimyon ve tarçın gibi baharatlar, hafıza ve beyin sağlığı için sayısız fayda sağlayan çok sayıda polifenol içerirler. Bu tür baharatlar beyin plağını eritme ve bilişsel bozukluğu ve Alzheimer’ı önlemek için iltihabı azaltma yeteneğine sahiptir.

Bilişsel gerilemeyi azaltan E vitamini, çinko, omega-3 ve kolin gibi antioksidanlar içeren ayçiçeği tohumları, keten tohumları ve kabak çekirdekleri de başka bir bitkisel grup oluşturmaktadır. Ayrıca ton balığı, somon ve uskumru gibi yağlı balıklar, beyninizin sağlıklı kalmasına yardımcı olan DHA ile omega-3 yağ asitleri açısından zengin besinlere örnektir.

Bu kategoride turşu, ev yoğurdu gibi probiyotikler bağışıklık sisteminin ana savunma duvarlarıdır. Bağışıklık sistemi Alzheimer’den kanserde, Kovid19’a ve tüm hastalıklarda koruyucu görev üstlenmiştir.  Hastalık meydana geldiği zaman iyileştiren de yine bağışıklık sistemimizdir.

Alzheimer için riskli yiyeceklere de burada değinmekte yarar olsa gerek. Batı diyetindeki birçok yiyecek, kırmızı ve işlenmiş etler, rafine tahıllar ve tatlılar dahil olmak üzere demans ve Alzheimer için risk faktörü olarak tanımlanmıştır. Aşırı alkol alımı, doymuş yağ asitleri ve yüksek kalorili yiyecekler Alzheimer için risk faktörleridir.

Prof. Dr. Nazimi Açıkgöz
Prof. Dr. (Emekli) Nazimi Açıkgöz Sinop Lisesini 1960 yılında bitiren hocamız Lisans eğitimini 1964 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesinde, doktorasını 1972 yılında Münih Teknik Üniversitesinde tamamlamıştır. 1972-1973 yılları arasında TÜBITAK ta, 1973-2009 yılında Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesinde görev almıştır. Kendisi "TOAG92" çeltik çeşidinin ıslahçısıdır. Aynı zamanda halen kullanımda olan ve Türkiye'de bazı Üniversitelerde ders olarak da okutulmuş ilk ve tek Türkçe biyoistatistik bilgisayar paketi “TARİST”in geliştiricisidir. 1998-2004 yılları arasında kurucuları arasında olduğu Ege Üniversitesi Tohum Teknolojisi Uygulama ve Araştırma Merkezi müdürlüğünü yürütmüştür. TEMA ve TASAM Vakıfları Bilim Kurulu üyelikleri de yapan Açıkgöz tarafından veya inisiyatifi ile organize edilen onlarca bilimsel toplantıları arasında "Tarımda Bilgisayar Uygulamaları Sempozyumu" (1994-İZMİR), ve "Enerji Bitkileri ve Yeşil Yakıtlar" sempozyumu, (14-15.12.2006 İZMİR), 1. Tohumculuk Kongresi de bulunmaktadır. 1996 yılında Tarımsal Biyoteknoloji konusunda Türkiye’de ilk internet habercilik dergisi AGBİYOTEK-L LİSTSERV ile kuran Açıkgöz uzun yıllar derginin editörlüğünü de yürütmüştür. Kendisi aynı zamanda Dünya Bankasının IAASTD raporu (International Assessment of Agricultural Knowledge, Science and Technology for Development Synthesis Report 2008) yazarlarından biridir. Dördü kitap olmak üzere 200'e yakın yayını bulunan Açıkgöz, serbest bilim yazarı olarak https://nazimiacikgoz.wordpress.com portalında periyodik Türkçe yayınlarını “Gıdalarımızın Yarınları (Açlık Kapıda mı)” sayfasında yayınlanmaktadır. Türkçe yazıları Milliyet, Ticaretgazetesi, Hasattürk, Çiftlik Dergisi gibi gazete ve dergilerde köşe yazısı olarak yayınlanırken, ayrıca onlarca tarımsal portallarda yeniden yayınlanmaktadır. İngilizce yazıları ise https://www.geneticliteracyproject.org/ da yayınlandıktan sonra dünyanın değişik ülkelerinde yeniden yayınlanmaktadır. “Yaşam Bilimlerinde Söyleşiler” Youtube kanalında da beslenme ve sağlık konularını ele almaktadır.

    İlgili başlıklar

    Yorum yapın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir