
Süt Sağım Makinesi ve Mastitis
İneklerin meme başı deliğinden mikroorganizmaların meme içine girmesi sonucunda oluşan
meme yangılarına” mastitis” diyoruz. Kızarıklık, şişlik, ağrı, sıcaklık ve sütün yapısının
bozulmasıyla karşımıza çıkan meme yangılarına klinik mastitis, bu belirtilerin olmadığı ancak
mikroorganizmaların meme yangısı oluşturarak süt üreten hücreleri hasara uğrattığı gizli
meme yangılarına da subklinik mastitis adını veriyoruz. Her iki mastitise yol açan sebepler
arasında bazen süt sağım ekipmanları da yer almaktadır.
Mastitis süt miktarını azaltır, süt kalitesini bozar, meme lobunun kaybına hatta ineğin kaybına bile yol açabilir. Ağrıya ve önemli ölçüde strese yol açtığı için mastitis dünyada bir hayvan refahı sorunu olarak kabul edilmektedir.
Mastitis vakalarında altlık materyalinin ve süt sağım makinalarının rolü söz konusu olabilir.
Çünkü hastalık yapıcı (patojen) bakterilere maruz kalma ve patojenlerin meme içine girmesi
buralarda oluşmaktadır.
Süt sağım makineleri yararlı aletlerdir. Normal koşullarda mastitise yol açmazlar. Fakat
kullanım hataları dolayısıyla mastitise yol açabilirler.
Eğer klinik mastitis vakaları artmış ise, CMT ( Kaliforniya mastitis testi ) yapıldığında ya da
somatik hücre sayıldığında gizli mastitis ortaya çıkıyorsa sorunun süt sağım makinelerinin
hatalı kullanımı ile ilgili olduğu düşünülmelidir.
Süt sağım makinelerinin vakum ve pulsasyon hataları, vakumdaki ani dalgalanmalar, sisteme
aniden hava girmesi, aşırı vakum uygulanması sağım ekipmanın uygun olmayan koşullarda
kullanıldığını gösterir. Sağım makinelerinin lastik-kauçuk bölümleri meme ile doğrudan temas
eden kısımlardır. Temizlik ve dezenfeksiyonun tam olarak yapılmadığı durumlarda meme
deliğinden içeriye bakterilerin girmesi bu yol ile olur.
Lastik kısımların bir ömrü vardır. Belli bir çalışma saati sonunda lastiklerin memeye temas
eden yüzeylerinde kılcal çatlaklar oluşur. Bu çatlaklara girip yerleşen bakteriler sağım
esnasında meme içine girerler.
Ek olarak sağım makineleri bir meme lobundan diğerine ve inekten ineğe mikropların
bulaşmasına da yol açarlar.
Sağım sonrası meme başlarında aşırı kızarıklık, morarma, kan oturması, çizik, ezik,
zedelenme, tahriş ve yaralanma söz konusu ise makinanın ayarlarında bir hata olduğu kesin
bir biçimde ortadadır.
Diğer yanda meme deliği çevresinde yüzük tarzında bir nasırlaşma ile belirgin olarak meme
başının dışarıya doğru bombeleşmesi “hiperkeratosis” denilen soruna yol açar.
Hiperkeratosis memelere sütün tam olarak İndirilmediği halde başlıkların takılarak vakum
uygulanmasından ya da sağım bittiği halde vakum uygulanmaya devam edilmesinden dolayı
ortaya çıkar.
Yukarıda sayılan tüm hasarlar, meme başı derisinde oluşan tüm lezyonlar birer “mikrop
yuvası”dır. Buralara yerleşen ve hızla üreyen mikroorganizmalar sağım esnasında memeye
girerek mastitisi oluştururlar.
Bu bakterilerin bazıları, örneğin E. coli, Streptococcus uberis, Streptococcus
dysgalactiae başta olmak üzere birçok bakteri klinik mastitise, Staphylococcus aureus ise
gizli (subklinik )mastitise sebep olurlar. Staphylococcus aureus antibakteriyellere(antibiyotiklere, mikrop kırıcı ilaçlara) karşı direnç kazanmış olan,
kendini bu ilaçlara karşı koruyabilen bir bakteridir. İşletmedeki diğer inekler arasında hızla
yayılabilir. Bu yayılmaya sağım makinalarının hatalı kullanımı da yardımcı olur.
Mastitisle mücadele edebilmek için birçok konuya dikkat etmek gerekir. Bunlardan biri de
sağım makinalarının doğru kullanımına özen göstermektir. Kullanım hatalarından kaçınmak,
makinenin bakımını zamanında yaptırmak, eskiyen parçaları hiç beklemeden değiştirmek,
memeye doğrudan temas eden lastik aksamın temizlik ve dezenfeksiyonunu dikkatli bir
biçimde yapmak, makineyi üretici firmanın talimatlara uygun biçimde kullanmak şarttır.
Sağım sisteminde” kuru sağım”ı tercih etmek yararlı olacaktır. Ön daldırma, sağım ve son
daldırma sırasını takip etmek, su kullanmadan sağımı başlatıp bitirmek son yıllarda uzmanlar
tarafından önerilen başarılı bir yöntemdir. Sağım bitince son daldırmanın kesinlikle meme
başının meme gövdesine birleştiği yere kadar yapılması gerekir. Sadece meme deliği
çevresinin son daldırma solüsyonuna batırılması yeterli değildir.
Ön daldırma ihmal edilmemeli, ön daldırma köpüğü her ineğe ayrı kullanılan bir havlu
tarafından alınmalı, havlunun kirli olduğu görülürse aynı işlem tekrar edilmelidir. Havlu kâğıt
ya da bez olabilir. Bez havlular kullanıldığında her seferinde çamaşır makinasında sıcak
suyla yıkanmalıdır.
Sağım yapanların eldiven kullanmaları özellikle tavsiye edilir. Meme başı derisine ya da
sağımcıların ellerine yapışmış mikroorganizmalar sağım esnasında memenin içine girer.
Çünkü memenin koruyucu düzeneği meme başı deliğinden meme içine bakterilerin girmesine
engel olur. Fakat sağım sırasında meme başındaki koruyucu düzenek, geçici olarak sağıma
izin vermek üzere, devre dışı kalır. İşte memeye bakterilerin girişi bu esnada mümkün olur.
Sağım öncesi hazırlık ve sağım sırasında” kuru ve temiz” ilkesine uyarsak mastitisi önleme
konusunda başarılı oluruz.
Tabii ki diğer önerilere de kulak verilmesi şarttır. Mastitis ile mücadele karmaşık bir iştir.
Memenin anatomik yapısından beslemeye, aşılamadan barınak koşullarına kadar her
ayrıntıya dikkat edilmelidir.