Su Kanunu Yasalaşmalıdır -1
2050 yılında 6 milyar kişi yeterli temiz suya ulaşamayacaktır. İklim değişikliği, kuraklık, yangınlar vb. felaketler, rezerv su miktarını olumsuz etkiliyor. Kuraklıktan en çok en çok tarım ve dolayısıyla gıda arzı ve gıdaya ulaşılabilirlik etkileniyor. Türkiye su zengini bir ülke değildir. Çok zengin olmayan su potansiyelinin ilerleyen yıllarda daha da azalacağı değerlendirilmektedir.
Ülkemizin teknik ve ekonomik olarak kullanılabilir su potansiyeli 112 milyar metreküp olup bunun yıllık 54 milyar metreküpü kullanılmaktadır. Kullanılan suyun yaklaşık %70-75’i tarımda, yaklaşık %12-15’erlik kısmı ise sanayide ve içme suyunda kullanılmaktadır.
Günümüzde kişi başına düşen su miktarı 1.353 metreküp civarında olup bu rakamın 2050 yılında yaklaşık 1.060 metreküpe ve 2070 yılında 1.040 metreküpe düşeceği öngörülmektedir. Bu oranlara göre Türkiye, “su stresi” altında bir ülkedir. Stresten kurtulma alt seviyesi en az kişi başı 1.700 metreküp su düzeyinde olmalıdır.
Günümüzde ihtiyacı hissedilmeye başlamış olan susuzluk sorunun çözümü için, çalışmalarına 2011 yılında başlanan ama bugüne kadar hala çıkmayan SU KANUNU’nun çıkarılması hayati önemdedir.
Su Kanunu Neden Çıkmalı?
– Hayatta kalmak için,
– Susuz kalmamak için,
– Aç kalmamak için,
– Hijyensizlik nedeni ile salgın hastalıklara maruz kalmamak için,
– Doğa ve her türlü canlı için,
– Suyun hukuki durumunun belirlenmesi için,
– Su kaynaklarının korunması, geliştirilmesi ve iyileştirilmesi için,
– Su yönetiminde yetki çakışmasının giderilmesi için,
– Suyun tasarruflu ve verimli kullanılması için,
– Havza, taşkın ve kuraklık yönetim planlarının kanuni çerçeveye alınması için,
– Münferit tahsis sahiplerinden bedel alınıp alınmaması için,
– Suyun tek elden yönetimi için,
– Su tahsislerinin kayıt altına alınması ve su tahsis sicili için,
– Suyun fiyatlandırılma hususunun çözümü için,
– AB su müktesebatına uyumun sağlanması için.
Su Kanunu Hazırlık Süreci
2011 yılı – Çalıştay (69 kurum, kuruluş, üniversite ve sivil toplum kuruluşu temsilcisi katılımı).
2012 yılı – Kanun Taslağı kamuoyunun görüşlerine sunulmuştur.
2014 yılı – Taslak, Başbakanlığa iletilmiştir.
2016 yılı – Taslak, Bakanlar Kurulu’na sunulmuştur.
2016 – 2017 yılı – Başbakanlık nezdinde toplantılar yapılmış, ÇŞB ve ETKB ile çalışmalar yürütülmüş, Öğretim üyelerinin desteği alınmış, bütün kurumlar ile mutabakata varılmıştır.
2018 yılı – Taslak, Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçildiği için, 09/07/2018 yılında Tarım Bakanlığı’na iade olunmuştur.
07/09/2018 tarihinde Tarım Bakanı’na sunulmuştur.
2021 yılı Ekim, Su Şurası’nın 6. maddesinde Su Kanunu’nun yürürlüğe konulacağı vurgulanmıştır.
2023 Ocak, hala Su Kanunu çıkmadı.
Su Kanun taslağı 6 Bölüm 30 Maddeden oluşmaktadır.
- Bölüm – Amaç, Kapsam, Tanımlar, Suyun Hukuki Niteliği, Su Yönetimi İlkeleri ve Su Kaynaklarının Korunması
- Bölüm- Su Kaynaklarının Planlanması, Geliştirilmesi, İzlenmesi ve Denetimi
- Bölüm – Su Yönetim Kurulları
- Bölüm – Su Bilgi Sistemi, Su Kaynaklarının Tahsisi, Su TahsisSicili, İrtifak Hakkı ve Kamulaştırma
- Bölüm – Koordinasyon, Yetki, Sorumluluk, Fiyatlandırma, Yasak Fiiller ve Cezalar
- Bölüm – Çeşitli ve Son Hükümler
Su Kanun taslağının getirdiği yenilikler
– Suyun hukuki durumu (genel su, özel su ayrımı),
– Doğal mineralli sular da kanun kapsamında,
– Su kaynaklarının havza ölçeğinde bütüncül olarak yönetimi,
– Su kaynaklarının kirlenmeye karşı korunması ve kirlenmiş olan sukaynaklarının kalitesinin iyileştirilmesi
– Kullanılmış suların yeniden kullanılması,
– Kirlilik önleme faaliyetleri, su kaynaklarının kullanım maksadına göre her su kaynağı için ayrı standartlar
– Ulusal su planı,
– Su Yönetimi Yüksek Kurulu’nun teşekkülü ve görevleri,
– Su bilgi sistemi,
– Kurumların veriye erişimi,
– Su tahsis sicili,
– Kullanım maksatlarına göre su tahsisi,
– Münferit tahsisler,
– Su tahsisinin en fazla 29 yıla kadar yapılabilmesi,
– Umumi kullanıma açık yerlerde su kaynaklarının tahsise tabi olmayacağı.
Su Kanun taslağının dikkat çeken maddeleri
Madde 3 – Suyun hukuki durumu;
– Genel sular Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır.
– Ferdi mülkiyete tabi tapulu araziden çıkan özel suların;
– İkamet sahibinin içme-kullanma suyu ile zati ihtiyacına kadar olan kısmı,
– 5403 sayılı Kanunun 8/A maddesi uyarınca aynı kanuna ekli 1 sayılı listedeki il/ilçebazında belirlenmiş olan yeter gelirli tarımsal arazi büyüklükleri tablosundakiarazinin miktarlarının ihtiyacına kadar olan kısmı,
– 6102 sayılı Kanunda düzenlenen esnaf işletmesi kapsamındaki sınırı aşmamakkaydıyla esnaf faaliyeti için ihtiyaçduyulan miktara kadar olan kısmı, o kaynağınbulunduğu arzın mülkiyetine tabi olup,
o kaynağın bulunduğu arazinin malik veya zilyedi tarafından aynı arazi içerisinde bedelsizolarak kullanılır.
– Bunların dışında ihtiyaçların üzerindeki sular genel su niteliğindedir.
Madde 5- Su kaynaklarının korunması;
– Nehir Havza Yönetim Planlarında yer alan çevresel hedeflere ulaşmak için alınacaktedbirlerin ilgili kurumlar tarafından alınması karara bağlanmıştır.
– Su kaynaklarının kullanım maksadına (içme ve kullanma, sulama vb.) göre belirlenenkalite kriterlerini aşmayacak şekilde kirlilik önlemleri getirilmiştir.
– İçme ve Kullanma suyu havzaları ile alakalı koruma hükümleri getirilmiştir.
– İçme ve kullanma suyu ile sulama sistemlerindeki kayıp ve kaçağın önlenmesi hükmebağlanmıştır.
– Sulama suyu kalite kriterleri ve kullanılmış suların tekrar kullanımı kanuni hükme bağlanmıştır.
– Su kaynaklarında yosunlaşmanın önlenmesi için hassas alanların belirlenmesikanuni hükme bağlanmıştır.
– Jeotermal suların YAS tabakasını kirletmeyecek şekilde reenjeksiyonu karara bağlanmıştır.
Madde 7, 8, 9, 10 – Su Kaynaklarının Planlanması, Geliştirilmesi, İzlenmesi ve Denetimi;
– Ulusal su planı ile havza, taşkın ve kuraklık yönetim planlarının Su Yönetimi Yüksek Kurulu’nun görüşü alınarak Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile yürürlüğe girmesi öngörülmekte böylece uygulamada etkinliğinin sağlanması hedeflenmektedir.