“Sulak Alanları Hızla Kaybediyoruz”
“Sulak Alanları Hızla Kaybediyoruz”
(Ege Ajans)- Sulak alanların insanlar ve gezegen için hayati rolü hakkında küresel farkındalık yaratmak amacıyla her yıl “Dünya Sulak Alanlar Günü” kapsamında çeşitli farkındalık etkinlikleri düzenleniyor. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dinçer Ayaz, “Dünyadaki sulak alanların yaklaşık yüzde 90’ı, 1700’lerden beri bozuldu ve sulak alanları ormanlardan üç kat daha hızlı kaybediyoruz” dedi.
Sulak alanların korunmasına yönelik gerçekleştirilen yasal süreçlerden bahseden Prof. Dr. Ayaz, “Uluslararası toplum, hızlı kayıplarını tersine çevirmek için sulak alanlar hakkında farkındalık yaratmak ve onları koruma ve geri kazanma eylemlerini teşvik etmek için ‘Dünya Sulak Alanlar Günü’nü kutlamaktadır” dedi.
Sulak alanların korunmasına yönelik gerçekleştirilen yasal süreçlerden bahseden Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dinçer Ayaz, “1971’de İran’ın Ramsar şehrinde sulak alanlar sözleşmesi kabul edildi. Sözleşme, 170 taraf ülkeyi sulak alanları korumakla, bunların akılcı yönetimini ve devamlılığını sağlamakla yükümlü kılmaktadır. Türkiye de sulak alanlarının korunması, akılcı kullanımı ve sürdürülebilirliğini taahhüt ederek 1994’te Ramsar Sözleşmesi’ne taraf olmuştur. Uluslararası toplum, hızlı kayıplarını tersine çevirmek için sulak alanlar hakkındafarkındalık yaratmak ve onları koruma ve geri kazanma eylemlerini teşvik etmek için ‘Dünya Sulak Alanlar Günü’nü kutlamaktadır. Her yıl farklı bir konuda farkındalık yaratılması amacıyla belirlenen tema 2023 yılı için sulak alan restorasyonuna acilen öncelik verilmesi gerektiğini vurgulayan ‘Sulak Alan Restorasyonu Zamanı’dır” diye konuştu.
Prof. Dr. Ayaz, “Sulak alanların ekolojik hizmetleri, insan sağlığına, mutluluğuna ve güvenliğine yılda 47,4 trilyon dolar katkıda bulunuyor. Sulak alanlar, içme suyu elde edilmesi ve gıda tedariki sağlaması açısından önem arz ediyor. Sulak alanların sel, kuraklık, aşırı yağış gibi olağanüstü hava olaylarının etkisini azaltan rolü bulunuyor. Yer altı suyunu besleyen veya dengeleyen bu alanlar, aşırı yağışlarda fazla suyu depolayarak taşkınları kontrol ediyor. Sulak alanlar, dünyada kara yüzeyinin yaklaşık yüzde 6-7’sini kaplamasına rağmen, tüm bitki ve hayvan türlerinin yüzde 40’ına ev sahipliği yapıyor. Dünyadaki sulak alanların yaklaşık yüzde 90’ı, 1700’lerden beri bozuldu ve sulak alanları ormanlardan üç kat daha hızlı kaybediyoruz” dedi.
Sulak alanların biyoçeşitliliğe, iklimin hafifletilmesi ve adaptasyonuna, tatlı su mevcudiyetine, dünya ekonomilerine katkıda bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Ayaz, “Hızlı kayıplarını tersine çevirmek için sulak alanlar hakkında ulusal ve küresel farkındalığı artırmamız ve onları korumaya ve restore etmeye yönelik eylemleri teşvik etmemiz acil bir hale gelmiştir” dedi.
Bireysel ve toplumsal olarak farkındalık oluşturmak için yapılması gerekenlerden de bahseden Prof. Dr. Ayaz, “Sulak alanların kaybını ve bozulmasını en aza indiren ve restorasyonlarının ne kadar acil olduğu konusunda farkındalığı en üst düzeye çıkaran seçimler yapılmalı. Bu alanların insanlar ve gezegen için değerleri hakkında daha fazla bilgi edinilmeli; drenaj, atık ve kimyasallardan kaynaklanan kirlilik ve istilacı türler gibi bu değerli ekosisteme yönelik büyük tehditlerin farkına varılmalı. Su dostu ve ekosisteme duyarlı kararlar alınmalı. Başkalarını yerel sulak alan iyileştirme çabalarını doğrudan desteklemeye teşvik edilmeli. Yerel sulak alanların korunmasını ve bozulmuş sulak alanların restore edilmesi savunulmalı” dedi.