Cumhurbaşkanı Adaylarının ve Partilerin Tarım Programları Nasıl Olmalı?
14 Mayıs 2023 tarihinde Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler olacak. Seçmen olarak dört Cumhurbaşkanı adayından ve de seçime girecek partilerinden birine oy vereceğiz.
İzin verirseniz bir tarım uzmanı olarak “Adayların Tarım Programları Nasıl Olmalı?” konularında önermelerimi sıralamak istiyorum.
Toprak Reformu Yapılmalı
Türkiye’de, özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi başta olmak üzere çiftçilik yapmak isteyen topraksız ya da az topraklı çiftçilerin toprak reformu aracılığı ile yeterince topraklandırılması zorunludur. Örneğin, Diyarbakır’da toprakların yüzde 41’inden fazlası ailelerin yüzde 3’ünün denetiminde. Şanlıurfa’da da 10 milyon dekara yakın arazinin yüzde 30’una yakını ailelerin yüzde 1,5’ine ait. Bölgenin mayınlı toprakları da topraksız köylülere dağıtılmalı.
Tarımsal Desteklemeler Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelere Verilmeli
Türkiye’de, küçük ve orta ölçekli işletmeler, tarımsal işletmelerin hala büyük bir çoğunluğunu oluşturuyorlar. Desteklemelerde bu işletmeler temel alınmalı ve destekler GSMH’nın en az yüzde 2’si olmalı. Tarımsal Destekleme Kurumu kurulmalı ve Tarımsal Destekleme Çerçeve Kanunu ivedilikle çıkarılmalı.
Tarımsal Desteklemeler Kooperatifleşmeyle Birlikte Sağlanmalı
Küçük ve orta ölçekli işletmeler tarımsal nüfusu istihdam ettikleri için toplumsal yanı olan işletmelerdir. Bu işletmeler tarımsal kooperatiflerde örgütlenmek zorundadır. Kooperatifleşmeyi desteklemek için; Girdilerden KDV ve ÖTV alınmamalı, kooperatifler aracılığıyla üreticileri sanayici yapmalı. Katma değer, ancak bu şekilde üretende kalabilir. Aksi durumda üreticilerin oligopol duruma gelmiş sanayicilerle başa çıkmaları olası olamaz. Kooperatiflerin işledikleri malların KDV’leri de düşürülmeli.
Tarım Kredi Kooperatiflerinin de çiftçinin ihtiyaçlarını karşılar duruma gelmeleri amaçlanmalı. Kooperatifler Bankası kurulmalı.
Üretici ve Tüketici Yararına Çalışan, Aracıların Dışlandığı Pazarlama Kanalları Kurulmalı
Tarımsal amacı kooperatiflerin mallarını en kısa şekilde tüketicilere ulaştırılması için gerekli düzenlemeler yapılmalı ve üreticiyi korumak amacıyla Sertifikalı Depoculuk ve Depo Makbuzu Sistemi geliştirilmeli.
Özelleştirilen Tarımsal KİT’ler Yeniden Kamulaştırılmalı
Çiftçi lehine piyasa düzenlenmesi için Tarımsal Kitlerin yeniden kurulması gerekmektedir. Şimdiki durumda pazar fiyatı çok az sayıda şirketin elindedir.
Tarım Toprakları Korunmalı
Ülkesel Arazi Kullanım Planı yapılmalı ve meralar, ovalar, zeytinlikle, ormanlar kanun gereğince koruma altına alınmalı ve tarımsal SİT ilan edilmeli. Toprak Koruma Kurulları, amaç dışı tarım arazisi talanının aracı olarak kullanılmamalı, kurullar üzerindeki bürokratik ve siyasal baskılar kaldırılmalı. 1998 yılında kabul edilen 4342 sayılı Mera Yasası’nın uygulanmasına özen gösterilmeli.
Gıda Egemenliği Korunmalı ve Tarım Ürünleri İthalatı Engellenmeli
Türkiye’nin gıda egemenliği, ulusal gıda pazarının adil olmayan dış ticarete karşı gümrük vergilerinin düzeyini yükseltme ve çiftçilerin genetik, toprak ve su gibi kaynaklar üzerinde haklarının tekelci şirketlere karşı korunması gibi önlemlerle alınmalı. Bunun sağlanması da, ekonominin diğer dallarında olduğu gibi kamunun denetimiyle olasıdır. Bu bağlamda uluslararası finans kuruluşlarının müdahalesi önlenmeli, iç pazara sermaye giriş ve çıkışları denetlenmelidir.
Tarım Yasaları Yeniden Düzenlenmeli
Tarımla ilgili yasaların tekrar ele alınması zorunludur. Tam bir karmaşa vardır. Örneğin köylülerin örgütlendirilmesiyle bağlantılı yasa ve yönetmeliklerde görev alanları çatıştırılmış ve sık sık değiştirilmektedir. Bu da çiftçilerin güçlenerek tarım politikalarını yönlendirmesini olumsuz etkilemektedir.