Köşe Yazısı

Veteriner Hekimlik ve Halk Sağlığı

Veteriner hekimlerin hayvan sağlığı ile ilgilenmeleri aslında insan sağlığı ile ilgili koruyucu hekimlik hizmetlerinde rol almış oldukları anlamına gelir.

Konuyu anlatabilmek için birkaç örnek verelim; örneğin bir veteriner hekimin kedi ya da köpeklere kuduz aşısı yapması insan sağlığı için başlı başına bir koruyucu hekimlik hizmetidir. Yine parazit (şerit, tenya) mücadelesi yapması da öyledir.

Bir veteriner hekimin mezbahada et ve sakatatları muayene etmesi de aslında insan sağlığını korumak içindir.

Herkesin aşina olduğu iki konuyla başladım. Ama hayvanlarda insanlara bulaşabilecek olan hastalıkların listesi, ne yazık ki, çok uzun.

Örneğin çokça bilinen birkaç hastalık daha sayalım; brusellosis (bruselloz), tüberküloz, leptospiroz, listeriosis, salmonellosis, şarbon (anthrax), Coxiellosis (Q Humması).

Bu liste uzar gider.

Başka bir örnek daha verelim.

Koyun-keçi ve sığırlarda yavru atmaya sebep olan hastalıklar aynı zamanda insanlara bulaşabilecek olan yani zoonotik hastalıklardır. Yukarıda saydığımız brusellosis (bruselloz), leptospiroz, Campylobacteriosis, Chlamydiosis (Chlamidophila abortus enfeksiyonu), Coxiellosis (Q humması=Q Fever) gibi yavru atmaya (düşüğe) yol açan ve insanlara bulaşma potansiyeli olan hastalıklardır. Eğer bir veteriner hekim bu hastalıklara karşı aşı yapıyorsa ya da tedavisiyle uğraşıyorsa “insan sağlığını önleme” konusunda da gayret sarf etmiş oluyor.

Görüldüğü gibi zoonotik hastalıklar listesinden sadece birkaç hastalık ile ilgili örnekler vererek veteriner hekimlerin mesleklerini icra ederken hayvan sağlığı ile birlikte halk sağlığına da hizmet ettiklerini anlatmış oldum. İşte bu bilinçle dünyada One Health (Tek Sağlık) kavramı ortaya çıkmış, halk sağlığı için veteriner hekimlerle insan hekimlerinin birlikte çalışacakları alanlar belirlenmiştir.

Veteriner hekimlerin aşı ve tedavi yapmak dışında da halk sağlığına yaptıkları önemli katkılar vardır. Birini yukarıda söylemiştim; mezbahadaki kontroller. Halkın etten ya da sakatattan bulaşabilecek hastalıklardan korunması tamamen mezbahalarda yapılan veteriner hekim kontrolleri ile mümkündür. O yüzden mezbaha dışında yapılan kesimlerin halk sağlığı açısından büyük sorunlar doğuracağı bilinmelidir. Mezbaha dışında kesilen hayvanların etleri ve sakatatları tüketildiği zaman sorunlar çıkmaktadır.

Bunun en büyük örneği zaman zaman gazetelerde gördüğümüz şarbon (anthrax) haberleridir.

Tek sağlık her ülkede olduğu gibi, ülkemizde de Tarım Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının işbirliği halinde çalışmasını gerektirir. Karşılıklı raporlaşmaya “tek sağlık” yönünden önem verilmelidir.

Veteriner hekimlerin yaptığı suni tohumlama uygulamaları da hayvan sağlığı kadar halk sağlığı yönünden yapılan önemli bir hizmettir.

Yukarıda saydığımız yavru atma hastalıkları doğal aşım (boğa atlatma) ile bulaşan hastalıkla olup, suni tohumlama bunları önlemenin başlıca yollarından biridir.

Bu hastalıkların zoonoz (zoonotik hastalık, insanlara bulaşma riski olan hastalık) olduğunu bildiğimize göre, boğa atlatma yerine suni tohumlama yapılmasını tercih edersek “halk sağlığına” da hizmet etmiş oluruz.

Suni tohumlama bizim ülkemiz için ABD’den ve Avrupa ülkelerinden daha fazla önem taşır. Çünkü o ülkelerde ırk ıslahı için kullanılan bu yöntem ülkemizde ırk ıslahı amacının yanı sıra zoonotik hastalıkların yayılmasını önleme yönünde önemli bir araçtır.

Özet; Tek sağlık kavramının ülke çapında yarar sağlaması için; sağlık ve tarım bakanlıklarının karşılıklı raporlaşması, birlikte çalışmaları, suni tohumlamanın yaygınlaştırılması, mezbaha dışı kesimlerin önlenmesi, aşılamaların ihmal edilmeden yapılması şarttır. Böylece halk sağlığı korunmuş olacaktır. Koruma tedaviden daha kolay, daha ucuz ve sonuç olarak daha garantilidir.

 

Tahir S. Yavuz
Tahir S. Yavuz 1957 yılında Bursa’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Gemlik’te tamamlayan Yavuz, lise öğrenimini Bursa Erkek Lisesi’nde 1974 yılında tamamladı ve aynı yıl İstanbul Veteriner Fakültesi’nde öğrenimine başladı. 1979 yılında İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nden mezun oldu. 1983 yılı Nisan ayına kadar Bursa Hayvan Hastanesi’nde Veteriner Hekimlik, Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde asistanlık yaptı. 1983-1988 yılları arasında Pınar Et’in kuruluş ve işletmesinde görev aldı. Pınar Et’te çalıştığı yıllarda tanıştığı meslektaşlarıyla 1988 yılında Ege Vet’i kurdu. 1988-1998 yılları arasında Amerikan Yemlik Tahıl Konseyi’ne danışmanlık hizmetleri verdi. Ege Vet Genel Müdürü olarak görev yaptı. Ata Fen ve Sürü Yönetimi şirketlerinin kuruluşunda yer alan Yavuz, mesleği ile ilgili olarak çok sayıda makalelerini 2009 yılında “Meslekte 30 yıl” ve 2014 yılında “Meslekte 35 yıl” kitaplarında topladı ve yayınladı. Daha sonra 12 adet kitabı yayınlandı. Mesleğiyle ilgili gazetelerde, dergilerde, internette köşe yazıları halen yayınlanmakta ve çeşitli TV programlarında bilgilerini paylaşmaktadır. Yurtiçinde ve yurtdışında birçok mesleki örgüte üye olan Yavuz, bir dönem İzmir Ticaret Odası Meclis Üyeliği yapmıştır. SETBİR Yönetim Kurulu Üyeliği görevini yürütmektedir. Yavuz, VİSAD, İZSİAD, İzmir Tarım Grubu ve TAGYAD üyeliklerini de sürdürmektedir. Yavuz, Veteriner Hekim Dr. Nuran Yavuz ile evlidir.

    İlgili başlıklar

    Yorum yapın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir