Köşe Yazısı

Sosyal ve Ekonomik Bir Yapı Olarak Kooperatifler

Uluslararası Kooperatif Birliği (ICA), kooperatifi; ortak ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaç ve isteklerini ortaklaşa sahip olunan ve demokratik olarak kontrol edilen bir girişim aracılığıyla karşılamak için gönüllü olarak bir araya gelen kişilerin özerk birliği” olarak tanımlamaktadır.

Kooperatif, evrensel ilkeler ve değerler çerçevesinde işbirliği, güç birliği ve dayanışmanın en güzel örneklerinin sergilendiği taban örgütlenmesidir.

Kooperatif; güçlü sosyal yönleri olmakla beraber ekonomik yönleri unutulmaması gereken bir işletme türüdür. Kooperatifler, yasalarımızda, işletme/şirket türü olarak sayılmaktadır.

 

Kooperatifler, sosyal temelli ekonomik işletmelerdir.  Kooperatifler bir yönüyle dernekler gibi sosyal amaçlı faaliyetlerde bulunurken diğer yandan herhangi bir işletme gibi ticari faaliyetlerde bulunmaktadırlar. O halde kooperatifin iş modeli oluşturulurken bu iki yönü de göz önünde bulundurulmalıdır.

Son zamanlarda ülkemizde kooperatifler, ilginç bir şekilde, işletme yönünden çok sosyal yönüyle ele alınmaktadır. Oysa kooperatiflerin sosyal ve ekonomik boyutları ve hedefleri, kuruluş öncesinde, iyi analiz edilmiş ve planlanmış olmalıdır. Çünkü bağımsız ve özerk biçimde faaliyetlerini sürdürmesi gereken kooperatiflerin, ekonomik anlamda da bağımsız olması ve kendi ayakları üzerinde durarak faaliyetlerini sürdürmesi gerekmektedir.

Kooperatifler, özellikle ilk zamanlarda, finansal nedenlerle profesyonel insan kaynağı veya yönetici istihdam edemeyebilir. Bunun karşılığında kooperatif faaliyetlerini sürdüren ortak veya yöneticiler, amatör ruhla çalışan profesyoneller olabilmelidirler. Günümüzde gerek iş yaşamı ve mevzuatı ve gerekse rekabet koşulları çok zorlayıcıdır. Kooperatiflerin başarılı şekilde faaliyetlerini ve varlıklarını sürdürmesi profesyonelce yönetim gerekliliğini beraberinde getirmektedir. Bu durum da –bazen- kooperatiflerce göz ardı edilmektedir.

O halde kooperatif ortakları ve yöneticileri; görev, yetki ve sorumluluklarının farkında olmak zorundadır ve olabildiğince profesyonelce hareket edebilmelidir. Bunun yolu da kooperatifi, kooperatifçiliği ve yapılan işin gereğini öğrenmek ve bilmekten geçmektedir.

Kooperatif yönetim kurulu üyelerinin seçiminde, temel insani değerlerin yanında, bazı nitelik ve özellikler aranmalıdır. Bunları şu şekilde sıralamak mümkündür; teknik bilgi, deneyim, donanım, eğitim ve yönetsel yetkinlikler. Yönetim kurulu üyeleri, kooperatif içinden veya kooperatif dışından profesyonellerden hizmet ve yardım alacak koşullar olmaması halinde, kooperatifin faaliyetlerinden birinci dereceden sorumlu kişilerdir. Bu kişilerin işlerini düzgün ve gereğince yapabilmesi için istenen donanım, yetenek ve yetkinliklere sahip olması gerekir.

 

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de farklı nedenlerden dolayı her birey ve/veya grup, var olan hizmetlere ve olanaklara dengeli ve eşit biçimde erişememektedir. Bu nedenler arasında; sosyoekonomik yapı, kültürel faktörler, cinsiyet eşitsizliği, eğitim düzeyi, sağlık durumu, coğrafya ve benzeri olgular sayılabilir. Hangi neden olursa olsun, hizmet ve olanaklara erişimi olmayan veya kısıtlı olan bireyler/gruplar dayanışma ekonomilerinin yapıları arasında sayılan dernek, platform, vakıf veya kooperatifler yoluyla kendisi veya başkaları için faaliyetlerde bulunmaya başlamaktadırlar. Bu yapılar sayesinde dezavantajlı bireyler/gruplar; sosyal, ekonomik ve kültürel hayata daha rahat ve etkin biçimde katılabilmektedirler.

 

Kooperatifler, dayanışma ekonomisi mantığı içinde hareket ettikleri sürece amaç ve hedeflere daha kolay ulaşma imkânı bulabilirler. Ortakların tek başlarına elinde bulunduramadığı maddi ve manevi güç ve olanakları, kooperatif onların adına elde edebilir. Bu güç ve olanaklar, belirli ilkeler ve kıstaslar çerçevesinde olmak kaydıyla, ortaklar tarafından değerlendirilebilir. Örneğin, bir tarımsal kalkınma kooperatifi araç parkı oluşturarak ortakların ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayabilir.

 

Dayanışma ekonomisi kooperatif içinde oluşturulduğu gibi diğer kooperatifler ve/veya toplumun diğer kesim ve grupları ile de oluşturulabilir. Böylelikle kaynakların etkin, verimli ve dengeli kullanımı söz konusu olabilir. Ayrıca oluşturulan güç birliği ve işbirliği yoluyla bu bireyler/gruplar/kooperatifler daha görünür olmakta ve kendileri ile ilgili konularda daha belirgin söz söyleme hakkını elde edebilmektedir.

 

 

 

Erdem Ak
1973 yılında Balıkesir’de doğdu. İlköğrenimini aynı şehirde tamamladı. Kuleli Askeri Lisesi mezunudur. Kara Harp Okulu’ndan ayrıldı. Dokuz Eylül Üniversitesi İİBF - İşletme Bölümü mezunudur. Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Girişimcilik Yüksek Lisans Programı’nda eğitim almıştır. Gerçekte hayat boyu öğrencidir. Özel sektörde değişik firmalar hesabına çalıştı. Çalışma konularının başında tarım ekonomisi, kırsal kalkınma ve girişimcilik gelmektedir. Özellikle tarım sektörüne yönelik yayıncılık ve danışmanlık işleri yapmaktadır. Ülkemizin tek tarım ve gıda gazetesi Hasat Türk’ü yayınlamaktadır. Tarım ekonomisi ve kırsal kalkınma konularında pek çok yazı ve makale yayınlamış, sunumlar yapmıştır. Son yıllarda kooperatifler ve dernekler başta olmak üzere bir takım sivil toplum kuruluşlarında ortaklık, üyelik ve yöneticilik yapmaktadır. Evli ve bir erkek çocuk babasıdır. İyi seviyede İngilizce bilmektedir.

    You may also like

    Leave a reply

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir