Tarımda Yeni Düzenleme -1
2/4972 sayılı Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, 8-9 Mart 2023 tarihinde, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunda kabul edildi. TBMM Genel Kurulunda görüşülmesine müteakip yasalaşarak yürürlüğe girecektir.
TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunda kabul edilen Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifindeki hükümlerin çiftçiler, üreticiler, konunun diğer tarafları olan STK’lar, birlikler, kooperatifler, ziraat fakülteleri mensupları ve diğer ilgili kişi ve kuruluşlarla istişare edilerek ve uzlaşılarak oluşturulduğunu söylemek pek mümkün değildir. Bu denli önemli değişikliklerin sektörün tüm tarafları ile görüşülerek ve tartışılarak oluşturulmaması, uygulama ve neticeleri açısından hedeflenen amaçların elde edilmesine engel olabilecektir.
Bu Kanun Teklifi görüşülürken, 2020 yılında Meclise verilen 2/2956 sayılı Tarım Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Teklifi ile birleştirilmesi teklif edilmiş ve kabul edilmemiştir. Meclisin 7 Nisan tarihinde seçim dolayısıyla faaliyetlerine son verecek olması nedeniyle 2/2956 sayılı Tarım Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Teklifi kadük hale gelecektir.
Kanun Teklifinin Genel Gerekçesi
Tarımla ilgili bölüm özet olarak şöyledir;
- Küresel iklim değişikliği, tarımsal üretimi önemli ölçüde etkilemektedir.
- Gıdaya olan talep artışı, doğal kaynakların etkin bir şekilde kullanılmasına imkân sağlayacak planlamaları zorunlu hale getirmektedir.
- Tarımsal üretimi planlamak, gıda güvencesi ve güvenliğini temin etmek üzere üretim öncesinde Bakanlıktan izin alınmasını sağlayacak düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır.
- Arz ve talep durumuna göre üretim gerçekleştirilerek, kaynakların sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde verimli kullanmasına imkân sağlanacaktır.
- Tarımsal üretimin sürdürülebilirliği amacıyla; üreticinin, üretim sürecinin başından sonuna daha etkin desteklenebilmesi ve üretim süreci sonunda pazar sorunu yaşamadan emeğinin karşılığını alabilmesi için sözleşmeli üretim modelinin üretici lehine avantajlarla takviye edilerek yaygınlaştırılması önem arz etmektedir.
- Tarımsal üretimin sürekliliği ve artan nüfus ve ihtiyaçlar karşısında üretim artışının temini ile kamu yararı gözetilerek milli ekonomiye ve üretime kazandırılması için değerlendirilemeyen atıl tarım arazileri üzerinde kiralama suretiyle tarımsal faaliyet yaptırılması ve bu arazilerin sahiplerine de kiralamadan elde edilen gelirin dağıtılması öngörülmektedir.
Kanun Teklifindeki tarımla ilgili olan düzenlemeler şunlardır;
Ekilmeyen Arazilerin Kiralanması
Atıl durumda bulunan arazilerin özüne ve mülkiyet hakkına dokunulmaksızın, kamu yararı gözetilerek üretime kazandırılması ve bu şekilde ülke ekonomisine katkı sağlanması amacıyla getirilen düzenlemeye göre;
- Tarım ve Orman Bakanlığı; mülkiyeti gerçek ve tüzel kişilere ait olup, hisselilik, mülkiyet ihtilafı, parçalılık, tarımsal faaliyete son verilmesi, göç veya başka bir sebeple üst üste iki yıl süreyle işlenmeyen tarım arazilerini tespit ederek, ekonomiye kazandırılması ve kamu yararına kullanılması için bu arazileri kira geliri arazi maliklerine ait olmak üzere ve arazinin vasfının değiştirilmemesi şartıyla sezonluk olarak rayiç bedelden aşağı olmamak üzere kiraya verebilecek.
- Kiralama öncelikli olarak kiraya verilecek arazinin bulunduğu yerleşim yerinde ikamet edenlere ya da sivil toplum kuruluşlarına ve meslek odalarına yapılacak.
- Bakanlık kiralama işlemlerini genel hükümlere göre taşınmaz ticareti yetki belgesine sahip işletme ve sözleşmeli işletmelere de yaptırabilecek.
- Kiralanan araziler, Bakanlıkça belirlenen kayıt sistemlerine kaydedilecek ve kiracılar bu arazilerle ilgili tarımsal desteklerden yararlandırılacak.
- Kiralanacak arazilerin rayiç kira bedelleri ve kiralayanların yetiştirebilecekleri ürün veya ürün grupları Tarım ve Orman Bakanlığı il veya ilçe müdürlükleri tarafından mahallinde veya elektronik ortamda ilan edilecek.
- Öncelikli gruplardan birden fazla istekli çıkması halinde en yüksek teklifi verene kiralanacak. Öncelikli gruplardan istekli çıkmaması halinde diğer isteklilerden en yüksek teklifi verene kiralanacak.
- Arazi maliklerine veya hak sahiplerine ulaşılamaması halinde kira bedelleri araziye özgülenerek bir kamu bankası nezdinde açılacak vadeli hesaba yatırılarak nemalandırılacak.
- Mülkiyeti ihtilaflı arazilerde ihtilafın giderilmesi halinde biriken kira geliri ve ferileri hak sahiplerine dağıtılacak.
Madde Gerekçesi (Özet): Günümüzde gıda güvenliğinin ve üretimin sürdürülebilirliği önem arz etmekte olup, pandemi, iklim değişikliği gibi nedenlerle tarımsal üretim ülkelerin öncelik sıralaması bakımından üst sıralara çıkmıştır. Gerçek veya tüzel kişilerin mülkiyetinde olan tarım arazileri; hisselilik, parçalılık, mülkiyet ihtilafları, göç gibi nedenlerle atıl durumda bulunmaktadır. Ülkemizin gıda güvenliği, tarımsal üretimin sürdürülebilirliğinin sağlanması, atıl durumda bulunan tarım arazilerinin tarımsal üretime kazandırılması; üretim planlanması ve tarım arazilerinin etkin ve verimli kullanımı açılarından önem arz etmektedir. Ülkemizde yaklaşık 656 bin hektar tarım arazisi çeşitli nedenlerle atıl durumda olduğundan, söz konusu arazilerin üretime kazandırılmasıyla yıllık yaklaşık 14 Milyar TL ekonomik kaybın önüne geçilebilecektir.
Benim Değerlendirmem/Önerim: Yaz aylarında bu konudan bahsedilirken, sadece bu konuyla ilgili daha önce bir yazı yazmıştım. Zorunlu Ekim başlıklı tamamen bu konuyu değerlendiren yazım Hasat Türk gazetesinin Eylül 2022 sayısında yayınlanmıştı. Yazıya internetten Facebook’daki Hasat Türk sayfasından ulaşılabilir. Ayrıca, yazıya, daha önce gazetede yayınlanmış yazılar eklenebilirse, yakın bir zaman önce yayına başlayan www.hasatturk.com.tr adresindeki Yazarlar bölümünden de ulaşılabilir olacaktır.
(Devamı Var )