Köşe Yazısı

Sığırlarda Terleme

Sığırlar da terleyebilirler. İnsanlar kadar değil ama terleme söz konusudur. Terleme vücut ısısının kontrolü için, aşırı vücut ısınmasının önlenmesi için gereklidir. Fakat sığırlarda bu kontrol mekanizmasında ağızlarını da açarak çaba gösterebilirler.

Sığırlarda “terleme hastalığı” diye bir hastalık vardır. Kenelerin toksini yüzünden ortaya çıkar. Bunu yapan Hyalomma truncatum olarak bilinen bir kenenin tükürük beziyle sığıra verdiği özel proteindir. Sığırlar ve özellikle buzağılar bu toksine karşı çok hassastırlar.

Terleme gibi görünen, ama terleme olmayan bir durum çoğunlukla karşımıza çıkmaktadır. Ülkemizin barınak şartlarında bu duruma sıklıkla rasgeliyoruz. Dışarısının soğuk, barınak içinin sıcak olduğu hallerde barınaktaki hayvanların sırtında su buharı yoğunlaşması olur. Aynı camların buğulanması veya sabah çiğ olması gibi… Bu yoğunlaşma terleme olarak algılansa da aslında terleme değildir. Ancak yaygın bir sorundur. Bir hava akımı ile birlikte pneumoniye (zatürre) yol açabilir.

Bunun dışındaki terlemeler (hiperhidrosis) birçok hastalığın belirtisi olarak karşımıza çıkar. Terleme söz konusu olduğunda diğer belirtiler de göz önüne alınmalıdır.

Terleme tek başına olmaz. Hastalığın diğer belirtileri ile birlikte olur. Mutlaka hayvanın vücut ısısı ölçülmeli, solunumu gözlenmeli, ağrısı olup olmadığı yakından izlenmelidir.

Terlemenin belirtiler arasında olabileceği hastalıkları listeleyelim. Enfeksiyonlar, iç parazitler, pneumoni (zatürre), kalp kası yangıları (pericarditis, myocarditis), gastroenteritisler (mide-bağırsak yangıları), üriner sistem (idrar yolu) yangıları, kalitesiz, küflü yemlerin oluşturduğu gastrointestinal toksikasyonlar (küf zehirleri), RPT (retikulo peritonitis traumatica, batıcı yabancı cisim), kobalt ve B12 vitamini eksikliği ve sıcak stresi.

Yukarıda sayılan hastalıkların tümünde hastalığa özel başka belirtiler de görülecektir. İleri muayenelerle ortaya çıkabilecek olan tüm belirtiler göz önüne alınarak, terlemeye eşlik eden belirtileri de hesaba katarak, sorunun arkasındaki gerçek derdi ortaya çıkarmak gerekir.

 

Tahir S. Yavuz
Tahir S. Yavuz 1957 yılında Bursa’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Gemlik’te tamamlayan Yavuz, lise öğrenimini Bursa Erkek Lisesi’nde 1974 yılında tamamladı ve aynı yıl İstanbul Veteriner Fakültesi’nde öğrenimine başladı. 1979 yılında İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nden mezun oldu. 1983 yılı Nisan ayına kadar Bursa Hayvan Hastanesi’nde Veteriner Hekimlik, Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde asistanlık yaptı. 1983-1988 yılları arasında Pınar Et’in kuruluş ve işletmesinde görev aldı. Pınar Et’te çalıştığı yıllarda tanıştığı meslektaşlarıyla 1988 yılında Ege Vet’i kurdu. 1988-1998 yılları arasında Amerikan Yemlik Tahıl Konseyi’ne danışmanlık hizmetleri verdi. Ege Vet Genel Müdürü olarak görev yaptı. Ata Fen ve Sürü Yönetimi şirketlerinin kuruluşunda yer alan Yavuz, mesleği ile ilgili olarak çok sayıda makalelerini 2009 yılında “Meslekte 30 yıl” ve 2014 yılında “Meslekte 35 yıl” kitaplarında topladı ve yayınladı. Daha sonra 12 adet kitabı yayınlandı. Mesleğiyle ilgili gazetelerde, dergilerde, internette köşe yazıları halen yayınlanmakta ve çeşitli TV programlarında bilgilerini paylaşmaktadır. Yurtiçinde ve yurtdışında birçok mesleki örgüte üye olan Yavuz, bir dönem İzmir Ticaret Odası Meclis Üyeliği yapmıştır. SETBİR Yönetim Kurulu Üyeliği görevini yürütmektedir. Yavuz, VİSAD, İZSİAD, İzmir Tarım Grubu ve TAGYAD üyeliklerini de sürdürmektedir. Yavuz, Veteriner Hekim Dr. Nuran Yavuz ile evlidir.

    İlgili başlıklar

    Yorum yapın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir