Çiftçi Gibi Düşünmek
Yerel seçimler bitti, belediye başkanlarımız seçildi. Büyükşehir Belediye Kanununa göre; büyükşehir ve ilçe belediyeleri tarım ve hayvancılığı desteklemek amacıyla her türlü faaliyet ve hizmette bulunabilir. Büyükşehir Belediye Kanunu yürürlüğe girdikten sonra birçok belediye tarımla ilgili bir birim kurdu, kırsal kalkınma projesi kapsamında tarımsal faaliyetleri destekledi. Bu desteklerin çiftçiyi bir miktar rahatlattığı ve ülke tarımına bir miktar katkı sağladığı ifade edilebilir. Belediyelerin tarımsal faaliyetleri desteklemesi önemli ama ülkenin bir tarım politikası olması çok ama çok daha önemli…
Çiftçiler, o güzel insanlar, sadece sebze, meyve, tahıl ve diğer tarım ürünlerini ürettiği, hayvanları yetiştirdiği için çok önemli kişiler değildir; çiftçiler, sabrı ve özeni öğrettiği için de çok önemlidir. Çiftçilerin niteliklerini taklit ederek, liderliğimizi geliştirebilir, çiftçilerin uygulamalarından dersler çıkarabilir, bu dersleri de hayatımıza uyarlayabiliriz. Seçilen belediye başkanlarımızın çiftçilerimizden öğrenebileceği liderlikle ilgili konuları Daniele Rambelli’den aktarıyorum;
“Bir çiftçi, ekinler yeterince hızlı büyümediği için onları suçlamaz, ekinlere bağırmaz. Ekinlerin büyümesinin zaman aldığını bilir. Ekinlerin büyümesini desteklemek için elinden gelen her şeyi yapar ve sabırla bekler. Tıpkı bir çiftçinin sabretmesi gibi liderlerin de ekiplerine karşı sabırlı olması gerekir. Sabırlı liderler ekiplerinin ihtiyacını daha iyi anlar; ekiplerinin gelişmesi için gerekli zamanı ve gerekli kaynakları sağlar.
Bir çiftçi, ekinler büyümeden hasat etmez. Toprağın özelliğine uygun ekini seçer, ekini düzenli olarak sular ve gübreler. Tıpkı bir çiftçinin ekinlerine özen göstermesi gibi liderlerin de ekip üyelerine karşı özen göstermesi gerekir. Tıpkı bir çiftçinin toprağı için en iyi ekini seçmesi gibi liderlerin de ekiplerine doğru üyeler seçmesi, ekiplerinin başarılı olması için ekip üyelerinin ihtiyaç duyduğu kaynakları sağlaması, onların gelişimini desteklemesi gerekir. Bu da düzenli iletişim ve yapıcı geri bildirim ile sağlanabilir. Liderlerin çalışanlara karşı empati göstermesi, onlara anlayışlı davranması çalışanların kendisini değerli hissetmesini sağlar. Bu da çalışanların moralini, verimliliğini ve örgüte bağlılığını artırır.
Bir çiftçi, ekinlerin büyümesini engelleyen yabani otları temizler. Tıpkı bir çiftçinin yabani otları temizlemesi gibi liderlerin de ekip üyelerinin gelişimini engelleyen, dikkat dağıtan unsurları ortadan kaldırması gerekir. Bu da çatışmaları önleyerek, performansla ilgili sorunları çözerek, gereksiz bürokrasiyi kaldırarak sağlanabilir. Liderler, çiftçiler gibi kötü hava şartlarını, kötü geçen bir sezonu atlatmak için hazırlıklı olmalıdır. Zorlukların kaçınılmaz olduğunu ve bu zorlukların üstesinden geldiği takdirde örgütün büyüyeceğini ve gelişeceğini kabul etmelidir.
Bir çiftçi, ekinin en iyi şekilde büyümesi için çiftçilik tekniklerini sürekli iyileştirmelidir. Tıpkı bir çiftçinin kendisini geliştirmesi gibi liderlerin de sürekli öğrenmeye ve sürekli iyileştirmeye öncelik vermesi gerekir. Bu da endüstri trendlerini takip etmekle ve yeni fikirlere açık olmakla sağlanabilir. Ayrıca liderler, ekip üyelerine yaşam boyu öğrenmeyi taahhüt etmeli, bu kapsamda çalışanlarına örnek olmalı ve ilham vermelidir.
Sonuç olarak; bir çiftçi, sabır ve özen gösterdiği için büyük bir liderdir. Çiftçilerin bu niteliklerini taklit ederek, çalıştığımız örgütte liderliği geliştirebiliriz; büyümeyi ve başarıyı teşvik eden bir ortam yaratabiliriz. Bu da örnek bir lider olmayı, doğru ekip üyelerini seçmeyi, büyümeyi desteklemeyi, engelleri kaldırmayı ve kötü sezonlara hazırlıklı olmayı gerektirir. Lider olarak, çiftçilerin uygulamalarından öğrenebilir, bu uygulamaları kullanabilir, ekip üyelerimize ve örgütümüze daha iyi hizmet vermek için sürekli gelişir ve değişen şartlara uyum sağlayabiliriz.”
Seçilen tüm belediye başkanlarımızın çiftçi gibi düşünmesini, çiftçiyi düşünmesini ve başarılı olmasını dilerim…