İneklerde Taban Ülseri
Pododermatitis circumscripta olarak da bilinen taban ülseri topallık sebeplerinden biridir. Bazı yazarlar Rustherholz olarak tanımlarlar.
Çoğunlukla ineklerin arka ayaklarının dış taraflarında oluşan taban ülseri basış bozuklukları sebebiyle oluşur. Ama bu durumun arkasında birçok hazırlayıcı sebep vardır. Basış (duruş) bozukluğu ile birlikte inek arka ayaklarının dış kısmına ağırlık verir. O bölgedeki tırnak dokusu baskı altında kalır. Sıkışma sebebiyle hücrelerin ölmesi tırnak dokusunu her türlü çevresel etkiye hassas hale getirir. Pis ve ıslak yerler, beton zeminler, konforsuz barınaklar, ineklerin uzun süre ayakta kalmaları, taş, kum, çakıl batması tırnağın aşınmasına, delinmesine, zedelenmesine yol açar. Uzun süre ayak tımarı (tırnak bakımı) yapılmamış ineklerde tırnakların aşırı uzaması da arka taraflara doğru basmaya sebep olduğundan taban ülserlerinin görülme sıklığı artar.
Taban ülseri digital dermatitis (DD) beyaz çizgi hastalığı ile de ilintili olabilir. Laminitis ve özellikle de kronik laminitis ile yakından ilgisi vardır.
Taban ülseri çeşitli komplikasyonlarla karşımıza çıkar, örneğin; kanamalı apseli ülserler veya iç kısımlara doğru delinmiş ülserlerle sıklıkla karşılaşırız. Hatta bölgedeki tendona ya da tendon kılıfına kadar ulaşan yangılar söz konusu olursa tendinitis ve tendovaginitis ile kombine olabilir.
Taban ülseri başlangıçta enfeksiyöz bir sorun değildir. Ancak ileri durumlarda mikroorganizmalar da dokunun içine girerek sorunu enfeksiyöz bir hale getirirler. İleri vakalarda zayıflama, ağrı, irinli akıntı, sütte azalma ve döl verimi düşüklüğü söz konusu olabilir.
Taban ülseri komplikasyonları ile birlikte sürüden çıkarma sebebi haline de gelebilir.
Taban ülseri kronik laminitis ile kombine olabildiğinden daha çok ileri yaşlardaki ineklerde görülür.
Gelelim taban ülserin hazırlayıcı sebeplerine; tırnak ve ayak hastalıklarının tümünde işkembe asidozunun hazırlayıcı sebep olduğu bilinir. Genel olarak tırnağın dayanıklılığını azaltan her şey hazırlayıcı sebepler arasında sayılır. Asidozdan başka sıcak stresini, doğum sonrası meydana gelen enerji eksikliğini, izmineral ve mineral eksikliklerini, sülfürlü (kükürtlü) aminoasit eksikliklerini hazırlayıcı sebepler arasında sayabiliriz.
İşkembe asidozundan ve sıcak stresinden sonra kana karışan endotoksinler (Lipopolisakkaritler – LPS) tırnak dokusuna da giderek MMP (Metalloproteinaz) enzimini aktivite etmek suretiyle dokuları birbirinden ayrıştıran bir etkiye yol açarlar. Dokular birbirinden ayrışınca kan akışı bozulur ve oksijen dokulara ulaşamaz. Kansız ve dolayısıyla oksijensiz kalan tırnak dokusu ölmeye başlar. Artık tırnak her türlü çevresel etkiden derhal kötü yönde etkilenecek hale gelmiştir. Tırnak dokusu dayanıklılığını yitirdiğinde mekanik yaralanmalara taş, kum, çakıl batmasına hassastır. Çabucak etkilenir.
Basış bozukluğuna sebep olabilecek genetik hatalar da söz konusu olsa bile çevresel etkiler daha öndedir. Genetik olarak basış bozukluklarını düzeltecek yapıda boğa spermaları kullanılması yerinde olur.
Çok dikkatli edilmesi gereken konular ise; kalabalık, beton zeminli, yatmayan ineklerin çok olduğu, hatalı yapılmış barınaklardır. Asidoz, sıcak stresi ve kuru dönem ile geçiş dönemi hataları kesinlikle önlenmelidir. Kuru dönemin son günlerinde ve doğumu takip eden günlerde yemlere biotin, metiyonin, sistin, sistein gibi aminoasitler ile çinko, bakır, selenyum, manganez ve kobalt gibi izminerallerin katılması tırnak dayanıklılığı için özellikle tavsiye edilmektedir.
Hindistan’da yapılmış bir çalışmada (Amandeep Sing ve ark) tırnak dayanıklılığı için yemlerine çinko ve biotin katılmış olan ineklerin süt miktarlarının arttığı, süt yağı oranının yükseldiği ve sütte somatik hücre sayısının düştüğü gözlemlenmiştir. Yani bu katkılar tırnak dayanıklılığını sağlamakla birlikte başka yararlar da sağlamıştır. Geçiş döneminde ineklere yapılan her türlü yardımın ve verilen desteklerin yararı bu çalışmada da ortaya çıkmıştır.
Tırnak bakımının (trimming) periyodik olarak yapılması taban ülserlerinin oluşmaması için uygun bir ‘koruyucu hekimlik’ yöntemidir. Böylece hatalı basış önlendiği gibi, bu esnada tırnak üzerindeki zedelenmeler de erkenden saptanmış olur.
Tabii ki hatalı tırnak düzeltme uygulamaları zararlıdır. Doğru uygulamaların yılda iki kez yapılması ise önemli ölçüde yarar sağlar.
Tedavi
Tedavinin erken müdahale ile başlaması sürenin ve masrafın azalmasını sağlayacağı gibi, başarı şansını da yükseltir. Çünkü komplike olmuş vakalarda iyileşme süresi gayet uzundur.
Öncellikle tırnağa batmış, dokuların içine gömülmüş yabancı cisim varsa derhal uzaklaştırılmalıdır. Bunun için de bir lokal müdahale ve tırnak tımarı yapılması şarttır. Ayrıca dokuların oksijen alması böylece anaerobik bakterilerin faaliyetlerinin durdurulması tırnağın temizlenmesi ile mümkün olacaktır.
Tedavide kas içi antibiyotik ve yangı giderici ilaçlar kullanılır. Fakat lokal uygulama olmadan tedavi şansı olmaz. Yangı giderici olarak kortizon olmayan yangı giderici ilaçlardan (NSAID) Meloksikam, Ketoprofen Flunixin meglumine gibi etken maddeleri içeren ilaçlar yararlı olur. Bu ilaçların prospektüslerinde yazdığı şekilde kullanılmaları gerekir. Çünkü aşırı kullanımları abomasumda (Şirden, Gerçek mide) ülserlere yol açabilir.
İleri vakalarda tedavi esnasında sağlam tırnağa takoz konularak hasta tırnağın pansuman alınması gerekebilir. Dolayısıyla bu işlemler veteriner hekimler tarafından yapılmalıdır. Sadece kas içi ilaçlarla tedavi yapmaya çalışmak zaman kaybına ve hastalığın ilerlemesine yol açabilir.