Köşe Yazısı

ÜRELİ YEM

Üre, bilindiği gibi, zehirli bir maddedir. At, köpek, insan ve işkembesi henüz oluşmamış buzağılarda zehirleyici etki gösterir.

Ancak; işkembenin, daha doğrusu işkembedeki yararlı bakterilerin bir marifeti olarak ruminantlarda (geviş getiren hayvanlarda) üre yemlere katılabilir.

Aslında üre demek, tek başına üreden söz etmek doğru değil. Genel olarak protein olmayan azot (NPN = Non Protein Nitrogen) demek daha doğru olacak.

Üre veya NPN (Protein Olmayan Azot) kaynağı olarak birçok ürün kullanılabilir.

Yemlere katılmak üzere hazırlanmış üre, üre içeren gübreler (örneğin; DAP) ve başka ürünler de yemlere katılmaktadır.

İşkembede sindirim yararlı bakteriler sayesinde gerçekleşir. Yararlı bakteriler içerisinde “ureolytic” yani üreyi parçalayarak amonyağa çeviren bakteriler de vardır.

Üreyi parçalayan bakteriler üreaz enzimi salgılarlar. Üreyi amonyağa dönüştürürler ve diğer işkembe bakterileri de amonyaktan protein elde ederler. Özet olarak; üre işkembe sayesinde proteine dönüşerek yararlı hale gelir. İşkembenin bu yeteneği sayesinde ucuz protein elde edilmiş, yem maliyetleri düşürülmüş olur.

Uygun koşullarda üreden veya diğer protein olmayan azot (NPN) kaynaklarından protein temin etmek akılcı bir yoldur.

Fakat bu yöntemin bazı koşulları vardır.

Yeterli enerji olmadığında protein olmayan azotlu maddeler amonyak halinde kalır ve proteine dönüşemez. Aşırı amonyak ortada kalır. Rumen (işkembe) duvarından emilerek kana karışır. Kanın gittiği her yere amonyak da gider.

Örneğin; karaciğere giden ve karaciğerin detoksifiye (toksinlerden arındırma)  yeteneğinin üzerine çıkan miktar karaciğere ve diğer organlara zarar verir. Zarar gören organların başında yumurtalık (ovarium) ve rahim (uterus) gelmektedir. Eğer aşırı miktarda amonyak söz konusu olmuş ise zaten hayvanı kaybederiz. Ölümcül olmayan miktarda amonyak varsa yumurtalık ve rahimde yarattığı sorunlarla döl tutmamaya sebep olur.

Bilindiği gibi; kanda ve sütte aşırı birikme döl tutmama sebeplerinden biridir (BUN -PUN – MUN).

Uterus sıvısında amonyak yoğunluğu erken embriyonik ölümlerin başlıca nedenidir.

Özetle; üreli yem enerji kıtlığı ile (NEB) birlikteyse fertilite (döl verimi) sorunları kaçınılmaz bir şekilde başımıza dert olur.

Üreli yem kullanırken dikkat edilmesi gerekenler:

Öncelikle yeterli enerjinin sağlandığı bilinmelidir.

Diğer yandan; fosfor, sülfür ve izminerallerin bu dönüşümde rol oynadığı da bilindiğinden, bunlarla ilgili bir eksiklik olmaması için yemlere katılmış olmaları gerekir. İyot, selenyum, mangan, bakır, kobalt, demir ve çinko gibi izmineraller yemlere katılmalıdır.

Bir yöntem de ürenin daha önce melas ile karıştırıldıktan sonra yemlere katılmasıdır. İyi bir karıştırma sağlanmalı, ürenin topak olması engellenmelidir. Üre 1 yaşından küçük dana ve buzağılarda kullanılmamalıdır.

Nakliye esnasında ve nakliyeyi takip eden günlerde NPN (protein olmayan azot) ihtiva eden yemlerin kullanılması önerilmez.

Yemlerin etiketleri iyice okunmalı ve üre ya da diğer NPN içerikli maddelerin olup olmadığı bilinmelidir. Sürekli kullanan çiftliklerde kanda, plazmada veya sütte üre analizi yapmaya yarayan cihaz ya da çubuklar bulundurulmalıdır.

Ani üre zehirlenmeleri söz konusu olduğu durumlarda 4 litre kadar sirke verilmesi önerilir. Ağız yoluyla içirmek veya sonda ile sirkeyi doğrudan rumene vermek yeterli olmuyorsa %1’lik metilen mavisi solüsyonunun damardan (İ.V) verilmesi, yine %5’lik Dextrozun damar yoluyla verilmesi tavsiye edilir.

Uygun destekler sağlandığında üreli yem ve diğer NPN içeren yemler kullanılabilir. Eğer bir döl verimi problemi ile karşılaşılıyorsa uzmanların enerji dengesi yönünden yemleri kontrol etmesi yerinde olur.

Bir başka öneri de ÜRELİ yemlerin inekler dışında, sadece besi danalarının beslenmesinde kullanılmak üzere üretilmesidir.

Tahir S. Yavuz
Tahir S. Yavuz 1957 yılında Bursa’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Gemlik’te tamamlayan Yavuz, lise öğrenimini Bursa Erkek Lisesi’nde 1974 yılında tamamladı ve aynı yıl İstanbul Veteriner Fakültesi’nde öğrenimine başladı. 1979 yılında İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nden mezun oldu. 1983 yılı Nisan ayına kadar Bursa Hayvan Hastanesi’nde Veteriner Hekimlik, Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde asistanlık yaptı. 1983-1988 yılları arasında Pınar Et’in kuruluş ve işletmesinde görev aldı. Pınar Et’te çalıştığı yıllarda tanıştığı meslektaşlarıyla 1988 yılında Ege Vet’i kurdu. 1988-1998 yılları arasında Amerikan Yemlik Tahıl Konseyi’ne danışmanlık hizmetleri verdi. Ege Vet Genel Müdürü olarak görev yaptı. Ata Fen ve Sürü Yönetimi şirketlerinin kuruluşunda yer alan Yavuz, mesleği ile ilgili olarak çok sayıda makalelerini 2009 yılında “Meslekte 30 yıl” ve 2014 yılında “Meslekte 35 yıl” kitaplarında topladı ve yayınladı. Daha sonra 12 adet kitabı yayınlandı. Mesleğiyle ilgili gazetelerde, dergilerde, internette köşe yazıları halen yayınlanmakta ve çeşitli TV programlarında bilgilerini paylaşmaktadır. Yurtiçinde ve yurtdışında birçok mesleki örgüte üye olan Yavuz, bir dönem İzmir Ticaret Odası Meclis Üyeliği yapmıştır. SETBİR Yönetim Kurulu Üyeliği görevini yürütmektedir. Yavuz, VİSAD, İZSİAD, İzmir Tarım Grubu ve TAGYAD üyeliklerini de sürdürmektedir. Yavuz, Veteriner Hekim Dr. Nuran Yavuz ile evlidir.

    İlgili başlıklar

    Yorum yapın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir